Sadece sizin ayak izleriniz kaldı bu sokaklarda,
sadece sizin sabah feryatlarını andıran bağırışlarınız..
siz uyandırdınız kara taşlardan örülü şehrimi...
korkularınızı bırakıp gelmiştiniz oysa
çocukluğunuzun en demli anında...
bedeninizin ve yaşınızın o anki durumuydu
- Kutsal kitaplarda yazar mı
Dostlukların ölümsüz olduğu.... -
Yaşanılması istenenlerin sefil bir intiharı
Paylaşılan ekmeklerin kokusu kaldı şimdi düşüncelerimde
Sonrası özlemler
kavganın yüceliği
sessizliğinin duyulmaz feryat olduğuydu
alışkanlıkların akışkan bir hal aldığı
aşk diye bahsedilenin muamma olduğuydu
Bazen bir kaç dize yeter
Anlatmaya öyküleri..
Bir bilici ve bir suskun
Anlatır düşlere
Ab-ı hayat kokan imgeleri..
Sora durdu insanlar,
neden bu semalarda bulunmaz kuşlar diye...
bir gökyüzüne baktılar,
bir uzaklıklara...
sonra sulara dayadılar düşüncelerini...
ıslaklıklara aldırış etmeden
Sen sevdanı eleklerden geçirirken
Elenen sevdalardan serzenişler kalıyor
Kim sordu ki soluksuzluğunu
Kimler ortak oldu
Sabahları getiren feryatlarına
gün gözlerin ile doğar bu kente..
sokakların ilk konukları
alel acele işlerine giderken
senin gülüşünden geçerler..
senin gülüşün olur
her sabahın merhabaları..
Aşktan bahseden aynalar kırıldı
Günlerin dünleri terk etmesinden sonra
Cam kırıklarına yazıyorum
Terkedilmişlikleri
Sensiz düşsel devrilmeler ile yıkılırken umutlarım
Senden silik
Çek parmak uclarını parmaklarımın ucundan..
yolum uzun izala..
gitmeliyim..
gitmezsem gelemem ki..
gelemezsem ısınamaz ki yeniden,
sen parmaklarını çektikten sonra buz tutan parmaklarım!
Bir türkü düşer dilime
Ertesinde Çarşamba'yı sel alır
Hayallerim düşer gider o selin ardı sıra..
Sonrasında aşk olur
Suzan suzi Dicle'nin kıyısında umutsuzca oturur
Bekler beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!