Bir zamanlar mutluyduk mutluluk pınarında
Oturup güleşürdük eski yol kenarında
Hiç fikrimiz yok idi dünyanın dinarında
İki gönül bir olsa samanlık seyran olur
İnsan böyle bir aşka inan ki hayran olur
20-27 Ocak 2006 tarihinde Ankara’da
düzenlenecek olan “Şairler Vicdanında DOĞRAMACI”
konulu şiir şöleni münasebeti ile, Irak Türkmenlerinin
impıratoru sayın prof. Dr. İhsan DOĞRAMACI için yazılmıştır.
Oğuzlara dayanan derin soylu adım var
Tarihim şen şerefli her günde bir yadım var
Savaşları hep zafer bugüne bin dadım var
Savaşta yelinmeyen Türkmen'iz biz Türkmen'iz
Atalarmızdan aldık mavidir bayrağımız
Bu akşam çok üzüntülü idim
Ne yapmamı şaşırdım
İçimde büyük bir fırtına
Elimde bir kalem ve bir parça kağıt
Sabahı beklerken
Saatler uzanıyordu
Bir şey düşünüyorum her şeyi parlatacak
Geçmişten olayları bakışla anlatacak
Gölgesinde kalemler tarihler yaratacak
O kutsal bayraktır ki, uğrunda canlar adak
Dün geçmişi yazmışım tarihte yaprak yaprak
Bana da dolandı gün saç sakal beyaz oldu
Bel bükük dişler düşük gözlerime nem doldu
Bahar renkli çiçeğim ne yazık erken soldu
İhtiyarlık ummadan durup kapımı çaldı
Zaman gafletle geldi tez gençliğimi aldı
Yanan yürek ağlar
Beklerken bir yolu
Hasretler yığın yığın
Özlemler küme küme
Burada umut dolu
Sevinç saçan
Bele sev de
Uşağı bele sev de
Men kızğın yar da delli
Hiç olmaz bele sevda
Düş meni
Böyle yazılmışlar ki bu kaderimi
Sanki az görmüşler gam kederimi
Zulmete tutmuşlar gözler ferimi
Ondan rüya gibi geçti hayatım
Sizlere hatıra kaldı horyatım
Sorma artık sen beni yolundan pışman olma
Bir insanca düşünsen aklına düşman olma
Gittiğin gurbet ele kahırdan şişman olma
Bir seni benden, bir de beni senden ettiler
Zekalı her insanın düşünmesi gerektir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!