inanmam gözyaşlarınıza
yüreğinize düşmüyorsa eğer
okyanuslara karışmıyorsa
neyin gerçek olduğunu bilmez miyim
nerede başlar
nereye uzanır kuşkularım
Sen hiç nisan ayında açan kar menekşesi gördün mü?
Ben gördüm.
Koklamak istedim.
Ama o,öylesine sevimli,öylesine ürkekti ki...
Bir anda solup hayata veda etti.
Bir biyografi değil
Bu saçmasapan dizeler
Belki benliğim,kimliğim...
Hiç değil
Şöyle bir
Manzarayı temaşa icabı
Gece yarısına doğru topluluktaki heyecan son haddini bulmuştu.Gözlerde sevinç,gönüllerde umut,dudaklarda isterik kahkahalar vardı.
Tüm bakışları üzerine çeken kapı yavaşça aralanırken büyük duvar saati tam 24'ü çalıyordu.
Bulutlar kanlı geçmişini hatırlatır
Her yağmur sonu Senegal'de insanlara
Yani Fildişi,Ruanda,Benin... Nijer'de
Hala o kahredici göç,işkence ve soykırım yıllarının
Korku dolu iğrenç hikayeleri
Kaybolacak mı diye beklenir
1.
Adam,bahçesindeki mor,turuncu,beyaz güllerin açmaya başladığını farkedince,mesafelerin kapısını aralayarak yediveren duygularına yürüdü.
Beyaz,bembeyaz bir kağıda yuvarlak bir şekil çizdi."işte benim dünyam" dedi içinden.Ayı,güneşi,samanyolunu çizdi sonra, yıldızlarla süsledi gökyüzünü.
Gözleri masmavi şirin mi şirin bir çocuk resmi yaparak yanaklarını pembeye boyadı.Altın rengi saçlarına kırmızı güllerden bir tac,boynuna lacivert bir güneş,kulaklarına yıldızlar koydu.
Geri döndü dünde kalan
Olmaz dedim,olmaz oldu
Umman ile dolmaz olan
Bir damlayı almaz oldu
Arayıp ta ömür boyu
Hiç aldırmadığımız,hayatımızı etkilemez diye düşündüğümüz önemsiz "şeyler" vardır.
İşte o,önemsiz "şeyler" diye tanımlayarak aldırmadığımız "şeyler" bir gün önemli hale geldiği zaman, kendimizi tuzağa yakalanmış gibi hissederiz; belki,bir daha hiç kurtulamayacağımız kadar tehlikeli bir tuzağa...
işte bu
körlüğümün resmidir
göremediğimin resmidir
körlüğümü
aslında
göremediğimin
Bir yaz günüydü.Sabahın alacakaranlığında gökyüzünü süsleyen yıldızlardan biri kayarak dünyaya inerken bir anda onu avuçlarımın içinde buldum.Uzayın derinliklerinden bana sevgi ve dostluklar getirdi.Kulaklarıma en güzel şiirleri ve şarkıları fısıldadı.
Beni ilahi bir atmosferin içine soktu.Yıllarca sıcaklığı ile gönlümü ve hayallerimi ısıttı.Bana umutlar vererek yalnızlığımı ve kimsesizliğimi unutturdu.
Bulutların semayı kapladığı soğuk bir kış gününde avuçlarımdaki sıcaklığın,içimdeki ferahlığın yavaş yavaş kaybolmaya başladığını farkettim.Avuçlarımda yıldız yerine eriyerek tükendiğini üzülerek gördüğüm bir kartopu ve ellerimde gözyaşlarımla birleşen ıslaklığı kalmıştı.Yorulmuştu dünyalı olmaktan.Üşümüştü.Usanmıştı kandan,gözyaşından,savaşlardan...Açlıktan,sefaletten bir deri bir kemik kalmış olan çucukların üzerine yağan bombalardan.
Evrenin sonsuzluğunda, özlemini çektiği o rakseden ışık böceklerinin huzurlu dünyasına;kendi dünyasına geri döndü.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!