Senden kaldı avucumun içinde
birkaç tane
pır pır yürekli şiircik.
Her doğumgünümde
biraz daha büyürler.
Sanırım kanatlanıp uçacaklar
Son mumu yak artık
karanlık sardı çevreni,
aydınlansın tükenmişliğin, tükenerek..
(Selçuk Şahin 2000 Pendik)
Gözlerini aramadım yıldızlarda.
Her bakış tanesi gibi
sendin gökyüzü, yüzündü..
Kırlarda koşan
mavi patiskalı kız gibi hür,
özgür; hızla uzaklaştı
Başını babanın omzuna dayadığında
o sevdalı adam
nasıl coştu kimbilir..?
Yüreği nasıl titredi.
Öyle ağır, öyle büyük...
Hüzün düştü kanatlarına
24:00 de esen rüzgarların..
yağmur kokusu ürktü, uzaktan..
başını uzattı sessiz..
Merak, bekleyiş; seni düşündü..
Giderken gemiler limandan
birer birer çıktı
sandallar 'dok'lardan
Sevda yüklü zamanlar(rüzgarlar)
turnaları savurdular
Masa bacağı veya daktilo tuşu
veya radyan soba gürültüsü
Varlığım.
Hepsinde somutum.
Nemli, iri taş örgülü, kahverengi duvarlar,
çoban ıslığı, kundura sesi, uzun samsun öksürüğü
Son defa yakalayabilecek miyim
gözlerindeki o ürkek bakışları,
Son defa güldürebilecek miyim
yüzünü komikliğimle,
Tek Başına
Tek başına yürünür yollardan
bahçelerinde portakal,limon
mandalina olan evler arasından..
Uzadı ceketim,
bacaklarım,başım...
Caddeden geçerken
önüm sıra uzadı bedenim...
Loş,hoş karanlık
Güçlü bir şair. Dünya şairler birliği grubuna beklerim
www.gunduzkitabevi.com.tr