Denizimin üzerinde uçan;
Martılarımı çaldılar
benden önce...
bozkıra attılar daha aklım ermezken.
Bildik yalan masallarla avuttular.
Ama aşkı kendim öğrendim kitaplarımdan ne olduğunu yaşamadan.
Cevaplara aç çocuklar,
Usumda çöreklenmişler.
Ha babam sorarlar;
Ne zaman, ne zaman?
Cevabım basma kalıp;
Yakında...
Uzadı günlerim.
Gecelerim bir başka kasvetli,
Hiç çekilmez.
Yollar, yollar...
Varacağım yerler uzak.
Salıncaklar kurduk diktiğim ağaçların arasına.
Sallanmak değildi istediğimiz.
Soğan ve zeytini katık ettik ekmeğimize.
Hiç gocunmadık boşa giden emeklerimize...
Ve seni anlattık birbirimize,
Uyku tutmuyor;
Ay kadar eski,
Ay kadar yorgunum.
Nafile uyku tutmuyor.
Dalar gibi
Dün gece biriktirdiğim düşlerimi topladım bir araya,
Ve ayırdım en saflarını bir yana.
Hepsinden sen çıktın...
( 09.04.00-ANKARA )
Çiğ düştüğünde yonca yaprağına;
Kusursuz oldu dünyam.
Ve akşamın loşluğunda kadehteydi hayat.
Biraz buruk, biraz tatlı,
Şarap tadında...
Uzadı gece yanımda uyuduğunda.
Kutsanmış sular içtim çocukluğumda
Hep elimi tutacağını sanarak babamın.
Caka attım akranlarıma.
Sonra kaç kişi tuttu bilmiyorum ki
Ellerimi...
Kuzeye döndüm yüzümü, yaşadığım şehre bakıyorum.
Işıklar bir bir yanıyor uzaklarda.
Cigaranın dumanını öyle bir çekiyorum ki ciğerlerime, kendime şaşıyorum.
Öldürecek bu beni biliyorum,
Cigara değil sensizlik.
Bir istasyon;
Sabahın körü belki de !
İnsanlar yarı sarhoş,
Gözler raylarda...
Gidilecek yol aynı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!