Zamanın iyilestirici bir ilaç oldugunu elbette kabul ediyorum
Her geçen zaman biraz daha olgunlaştırıyor duygularımı.
Biraz daha iyimser bakıyorum hayata
Kendime nasihatler ediyorum ara sıra
Unut gitsin, ardında kalsın yaşanılan ne varsa diyorum
Sonra sen geliyorsun aklıma
Seni düşünürdüm günbatımın da
Firari gecelerin başlangıcında
kalbim sökülüp sana gelirdi
Incir kuşları ile birlikte
Ben seni özlerdim
Onlar balkonuna uzanan
Yaralı Zamanlar İçinde
Hangi yoldan geçersem geçeyim
Sol tarafımda bir boşluk bırakıyor adımlarım,
Her adımda biraz daha uzağım kendimden
Ve her nefes aldığımda, senin adını savuruyor içimdeki rüzgar.
Sokakta loş bir ışık, sabah yedi kırk beş,
Hava beş derece.
Ağaçlar soyunmuş yapraklarını,
Soğuk bir yatakta,
Sıcak bir tenin tadı gibi
Daha ne kadar ölünebilir ki
başına buyruk bir imkansızlıga?
Bu rezil bu rüsva gidip gidip gelmeler
Ve duruyorken duygular ayaklar altında
Sence daha ne kadar ölünebilir
Yaşamak varken seninle ve insanca.
Bir yokuştan inercesine sabaha koşuyor gözlerim.
Yüreğimde sönen bir yangının soğutma çalışmaları bu cümlelerim
Sağa sola yatırmayacağım hiçbir şeyi
Uykusuzluğum senlerden sebep
Sensizliğin milyon kere yüzüne tüküreyim.
Ve sessizlik
Her şeyin başladığı yerde,
Umutlar filizlenir ve yeniden yeşerir kelimeler gönülden
Ruhlar susunca gecenin derinliğin de,kalp konuşur seni kendiyle
Ve şiir başlayacak yeniden
Kaç kez döndü bu yalan dünyanın tekeri,
Kaç yüz devrildi, kaç gölge yıkıldı,
Her kelimenin ardında gizli bir hançer,
Her cümlede serseri bir kurşun
Sonra bir gün sen çıkıp geldin,
Gözlerinde bir kuşun yarım kalmış kanat çırpınışı,
Sözlerinde baharın yırtılmış sayfaları,
Geldin, tüm sessizlikleri bozdun.
Ben yağmur tanelerinde,
Senin adını aradım, sanki her düşen damla
Gizlediği bir sır gibi bana senin öykünü anlatıyordu.
Kayıp ülkeler kurdum zihnimin sınırlarında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!