Yerlerde süründü kaldı bu gönül
Hamdı sabırla pişti kandı bu gönül
Aşk ateşine düşüp yandı bu gönül
Geçici aşklarda eylenmez artık o
İlahi aşkın yoluna kurban bu gönül
Kendi halinde bir deniz kasabası
İrili ufaklı balıkçı tekneleri
Sahile vuran hırçın dalgalar
Esen meltemde dalgalanan sarı saçlar
İlk bakışma, ilk heyecan
Ben imkânsız aşklara mecburum
Nedendir diye hiç sorgulamadım
Kaderim böyle, aşklarım böyle
Vuslatı yaşamak var diyemiyorum
Kaderimiz bir mi? Bilmiyorum
Bırakıp giderken hiç pişman değildin
Nefsine ve arzularına yenilmiştin
Diz çökmüş yalvarıp ağlarken sana
Burnun bulutları çiziyordu
Hoşça kal boşuna yalvarma diyordun bana
Yaratandır… Cemali incitme kulunu,
Kulu incinirse Allah incinir.
Kurutma! Dikeni var diye ver suyunu
Gülü soldurma! Nebi’si incinir.
Dostuna her daim sadık ol ihanet etme,
Yılanın zehrini içen Ebubekir’i incinir.
Yanağına dökülen gözyaşı değil
Onlar yanaklarında inci tanesi
Sevinçten de olsa izin verme
Dökülmesin inci tanelerin
Alıştır kendini bu duruma
Gördüğümüzün hepsi bir gecelik rüya
Yaşadığımız sadece bir günlük dünya
Zevkine dalıp gittiğimiz hayat işte buya
İnsan boş olduğunu uyanınca anlarmış
Asırlar geçti ey resul bu dünyadan göçeli
Yetim bıraktın sensiz bu dünyada bizleri
Bıraktığın kuran ve sünnet hayat rehberi
Örnek aldık hayatımıza ey nebi sahabeleri
Bu şehrin sokakları nelere şahit oldu
Acı tatlı bir sürü olaylarla doldu
Her aşığın büyüsüne kapıldığı şehir
Ne günahlar saklı sende kim bilir
Seni düşünmekten yorgunum
Senle olmak istiyor gönlüm alabildiğine
Her şeyi uç noktalarda yaşamak birlikte
Kanat çırpmak gökyüzünde özgürce
Mutluluğu özgürce yaşamak istiyorum.
Uçsuz bucaksız maviliklerde kaybolmak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!