Yanıyoruz,
Yan diyorlar.
Ölüyoruz,
Öl diyorlar.
Bu ne düzen,
Bilen var mı?
Tutup başımın üstünde bulutları,
Çarmıha gere cem bir öğlen sonrası…
Kim bilir, ne yaslı ezgiler söyler dünya,
Rüzgar’a hasret yapraklar dalda,
Dola,
Dola kollarını boynuma,
Türkiye'de aydın olmanın bedeli.
o zamanlar Aziz abi ile beraber çalışıyorduk. televizyonda baktım, o günler, tek kanal trt. sıvasta madımak oteli yanıyor. itfayeci merdiveninde Aziz abi. cep telefonu falan yok. 5 saat sonra Ankara da Aziz abiye ulaştım. "hımkırıyorum, ağzımdan burnumdan hala isler çıkıyor. da, bir de o bana merdivenlerde vuran çok kötü vurmuş, oram ağrıyor" dedi. daha sonra anlatı " oda da iki kişilermiş, kapıyı kitlemişler, üzerlerine su dökerek saklanmışlar. Aziz Nesin bunlar korkmuşlar demesinler, yatakta yanarak ölelim diye yatağa yatmış lar.
Müzdat Gezen (dün akşam canlı yayında anlattı)
utanmazlık
diye bir şey kaldı mı?
utanmıyor adamlar.
utanmaz olduklarından,
çıktıkları katların
parasal ağırlığından,
Umrumda mı
Dünya ya
Acılar yağsa
Bakamam daha
Dönüp, dönüp arkalara
Umut kapıları
Hep kapanın cı
Unut dediler seni
İsyan ettim
Gayri
Dünya ya düşman
Yaşamak
Kolay mı ya?
Bunca puştluk arasında,
Puştlarla...
Adı bile konmamış piçlerin arasında,
Bi ara da.
Sadece,
Bazı,
Anlardaki,
Anıları anmaktır yaşamak,
dut dalına konan
sığırcık
kutlarım hayatın acı acayip yönleri çok duyarlı kaleme sağlık. rabbim rezillikten ırak eylesin P:PEHLİVAN
kutlarım güzel anlamlı bir şiir okudum tam puan ben PERİHAN PEHLİVAN her yorumda başka ad çıkıyor az önce başka şiirlere yorum yaptım sizin isminiz çıktı şimdi size yorum yapıyorum bu seferde başkasının ismini görüyorum on günü aşkın antoloji bu işi düzeltemedi.
anlamlı olmuş. sevgive ayrılık güzel vurgulanmış. kaleme sağlık.Perihan Pehlivan.