Öyle
Bir yumruk vurmak istiyorum ki
Yumruğum
Paramparça
Kanım
Damla, damla aksın da
yürüdük
uzun servilerin gölgesinde,
sonsuzluğa
uzanan yolda
kımıldanan yapraklardan dinledik
şarkıların en güzellerini.
Yağmurlu bir havada
Aldılar
Simitçinin
Simit arabasını
Sanki
Bütün İstanbul sokaklardaydı
Ne seni özlüyorum,
Ne de
Güneşi…
Karanlık, unutturdu her şeyi,
Soyutluyorum kendimi eşyadan,
Bir ayna,
Biraz sevgi, biraz umut, biraz acıdır yaşam.
İnsana babadan kalıt altın saattir yaşam.
Pilli mi? Otomatik mi? Kurmalı mı? Bilinmez
Kimi sınav der, ama maratondur her yaşam…
Bazen bir hayal iter, bazen bir özlem bekler,
Ya sevgilin durma da, ya düşmanın pusuda.
Siz,
Bilemezsiniz,
Gecelerin,
Ne karanlık olduğunu…
Bitimsiz saniyeler devri başlar,
Sönen lambalar altında.
Hiç bir şeyin özlemini çekmiyorum
bedenden ayrılmış can
boşlukta yürüyorum...
yitirdim benliğimi
bu nasıl dünya
biliyorum
hiç bir zaman,
gelmez geri...
zaman,
yel önünde uçuşan
bir toz bulutu...
bir çocuk
ne güzel!
düşünen bir çocuk
bin kez güzel!
düşünen bir çocuk
bayram günü...
dile gelir
esen rüzgarda dallar
söyler bizim şarkımızı bulutlar
kutlarım hayatın acı acayip yönleri çok duyarlı kaleme sağlık. rabbim rezillikten ırak eylesin P:PEHLİVAN
kutlarım güzel anlamlı bir şiir okudum tam puan ben PERİHAN PEHLİVAN her yorumda başka ad çıkıyor az önce başka şiirlere yorum yaptım sizin isminiz çıktı şimdi size yorum yapıyorum bu seferde başkasının ismini görüyorum on günü aşkın antoloji bu işi düzeltemedi.
anlamlı olmuş. sevgive ayrılık güzel vurgulanmış. kaleme sağlık.Perihan Pehlivan.