Kapı açıldı.
Soğuk bir rüzgar girdi içeri.
Ben üşüdüm.
Duvarda asılı resmin üşüdü.
Tohumdum, filizlendim, fidan oldum, çiçek açtım.
Hava soğuktu, korktum, büyümeden üşüdüm.
Yapraklarım bir bir döküldü, dalım kurudu.
Toprak da küstü bana, boynum büküldü.
Yağmur yağmadı, rüzgar sertçe esti.
Bir yana savruldum, tutunamadım.
Ne olmak istiyoruz?
Ne olmak için yaşıyoruz?
Olmak istediğimiz şey
yaşanacakları hak ediyor mu?
Bir hududu olmalı bu uzun gecenin.
Bir hududu olmalı bu zifiri karanlığın.
Bir hududu olmalı bu çektiğim ıstırapların.
İllegal bir sevdaya düşmüşüm.
Tıkılıp kalmışım zihin sandığıma.
Aşkla başlasın bütün şiirler.
Aşkla uyuyalım, aşkla uyanalım.
Aşkla yaşayalım ölene kadar.
Aşkla hayata anlam verelim.
Ey sema!
Ey gökyüzü!
Ey kuşların diyarı!
Ey bulutlar kervanı!
Ey aşkımın vazgeçilmezi!
Ey dua dua yakardığım mabet!
Gül kuruttum kitabın arasında.
Umut kuruttum, göğü kuruttum.
Dört yapraklı yoncalar kuruttum.
Adına rastalayınca
gözlerimi kuruttum.
Yarınlara küçük bir
bahane saklamıştım.
Aylar sonra selam vermek,
halini sormak için sebepliydim.
Bekledim,
geleceksin diye bekledim.
Hava soğuktu,
yağmur yağıyordu,
farkında değildim,
Ahh deli divane rüzgâr!
Ahh kararmış gökyüzü!
Ahh beni benden alıp del’ eden yâr!
Efkârım büyük.
Derdim dağlar kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!