Sevgilim
ne çok yakışırdı adın dilime, dilim adına
üşümekli bir geceden arta kalanları toplarken dilenci misali
sensiz zamanlarımın gölgesinde
yalnız kalmış bir düşte sahipsiz bir renge dalınca ufuk
yorgun ve soluksuz geçmiş zamanlarımı yutar zaman
yağmur yüklü bulutlar gibi, ne zaman adını ansam bi çareyim
poyrazlara direnen yüreğim kanadı kırık güvercin misali savrulur
bir ah ile figan olsa derdi hayat geçemiyorum gözyaşlarımın denizinden öteye
yokluğun vurunca zemheri bir anda, iliklerime değin sızlıyor göğsüme çarpan sensiz hazan
bilir misin, sensiz geçen mevsimlerin mahmuzları batıyor böğrüme
uzanıp dokunamam, gölgesiz kalır puslanan camlarda sensiz zaman
gözlerimde uyku yok
geç kalmışlığın bir yanı hep eksik
öyle ki bu zamanlarda,
sabahçı rüzgarı sokuluyor meleklerin sırtında
kiremit rengi odamda yalpalanıyor yalnız kalmış ışık
yarısı yitik bir rüyanın resmi asılmış
Bir uçurtmayım
Es be deli rüzgar
Kapılrım peşine
Lakin,
Bağlıyım ne çare
Sallanışım boşuna
Sen kardelen
Geride beyaz karlar üzerinde
Kara lekeler bırakan
Saflığı
Beyaz yalanlarla öreten
Son çırpınışın boşuna
Ve;
Son perde aralansın
Sahtesi basılmış gülüşlerin
Kanadı kırık yavru güvercin
Nedir bu yaşam savaşın
Şu yokluk karanlığında
Sulusepken yeşil gözlerimde
Sanki bir alev topu gökkuşağını yakan
Yıllardır içimde bekleyen hayaller
Uzaklarda kaldı denizim
Ve ansızın delirdi fırtına, delirdi deniz,
Ve gök bulandı ruhumum kimyasında
Geçmiş bahar mimozası;
Ellerimin arasında sıkı sıkı tuttuğum;
bir hayal tufanı öncesi
gül dalından savrulalı al yaprak
ellerimin arasında senin raks eden yüzün;
Eski kerpiç evlerin ördüğü dar sokaklardan geçerken
Meçhul şair
Bir aşkın değil
Yarım kalmış şiirin kadınıydı o
Güzelliği mısralarımda gizli
Çözebilseydim gizemini
Tamamlanacaktı şiirim
Bir çığlık gibi kop gel uykularımdan
Ve böl gece yarısı düşlerimi
Sonsuz bir döngü gibi,
Hani bir tutsan ellerimden
Yeniden çoşacağım yürekten
Sensiz gecelere dalmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!