Neden geldiğini bilmediğin bir dünyada
Yürüyorsun sorular var yaşamında
Neden geldiğini sormadan hayatında
Kendi isteğinle gidemezsin unutma
Sanma mutlu olacaksın sonunda
Ağlayarak doğdun acı var son anda
Bir okyanusun derin karanlığında
Savrulur giderim derin sularda
Dalgaların sesi gelir çok uzaklarda
Bir bardak suda boğulurum aslında
Bir limanın açıklarında
Ve ben şimdi
Dağların eteklerinde paldır küldür
Güneş doğar gülüşüme
Kuş kanatları rüzgar ve sular gümbür gümbür
Artık unutulur
Terkedişin ateşten kalan küldür
Yağmur yağar yoksulluğuma
Soğuk ıslak ve korkulu rüyalarda
Geceden yana karanlıktan tarafta
Acınası sevdalar yazılmış ruhuma
Damla damla zehirler aşımda
Pusu kurdular
Açıkta vurdular
İnsafsafsızlar
Adalet insan için var
İnsan adalet arar
Ağalara beylere sordular
Hey gidi Ağalar hey gidi Beyler
Ne olmuş yani sizi tanımıyorsam
Sizi tanısam madalyamı takacak eller
Dünyanın sonu mu sizsiz geçen günler
Bana ekmek veren eller sizmisiniz
Ağrıyorsa derinden utanma ağla
Yüreğinden süzülüp geliyorsa
Göz yaşlarını silerek saklama
Vurdukça derinden velveleye vermeden
Sessizce ağla gözyaşlarını silmeden
Çocuklugumdan beri belki ilk kez agladım
Bir soğuk sonbahar akşamı hickirarak agladim
Canımı candan alan sevdalara ağlamamışken
Bir annenin goz yasina sarildim agladim agladim
En ağır hastalıklarda bile gozum yasarmamisken
Sazımı yağmurlara astığımda beri
Durduramam sözlerimin dizginlerini
Sana ne denir ne denmez bilmem ki
Ağlattın türküleri faydası yok dönsen geri
Türkülerin notaları hüzün çalar geceleri
Ah bu zalim akşamların sana olan perhizi
Unutmak istedikçe aklımdasın eskisi gibi
Sen akşamların sessiz seferi suda perisi
Yaşamak kadar nankör ölmek kadar sihirli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!