Bir ışık düşer satır aralarına,
Sessizliğin içinde yankılanır âyetler,
Her harf bir damla, her kelime bir deniz,
Ruhlar susuzluğunu dindirir bu sesle.
Gözyaşları dökülür satırlarına,
Mûcizeler okunduğu yerde,
Kur’an devadır her derde.
Kur’an’dan aldım dersi,
Rabbim verdi hikmeti,
Hidayeti, hidayeti…
Hepsi O’nun inayeti.
Muhammed’den aldım aşkı,
Allah’tan başka yoktur hiçbir ilah,
Resûl Kur’an’ı ne güzel eder izah,
Melek-ül Mevt’i görünce gafil der: “Eyvah!”
Bir nur ki kalplere iner sessizce,
Kelam-ı İlahi, sonsuz bir nefes.
Harfler dokunur, yakar gizlice,
Ruhlar aydınlanır, erir her keder.
Yolunu kaybedenler bulur hidayeti,
Siz sanki kalplerinizi aldırdınız,
Ne diye Kur’an’ı raflara kaldırdınız?
Kalpsiz yaşayabileceğinizi mi sandınız?
Kur’anla dirileceğiz,
Sünneti bileceğiz,
İlim ile hikmet ile,
İslâm kokan güller ile,
Bülbül olup öteceğiz.
Kur’an ruh,
Sünnet göz olmalı,
İşte o vakit hikmet olur söz,
İslâm olur yüz
Ve iman olur öz.
Gerektir bu gaflettin uyanmak,
Cehalet sarhoşluğundan ayılmak,
Kur’an ile sünnetin arasını açmak
Ve sünneti yok saymak,
Olur kelime-i şehadetin,
İki cümlesinden birini yok saymak.
Aklaşmak için,
Yaklaşmak için,
Yalnız Sen’in için,
Kesiyoruz kurban,
Ne olur kabul buyur!
Şu âciz kullarından.
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.