Kur’an ile sünnetin arasını açmak,
Esasen hakikat ve hikmetten kaçmak,
Biliniz ancak bid’alara kapı açmak,
Her bir yana fitne tohumları saçmak.
Bildiğiyle amel eden kimselerin sözü tesir eder,
Bildiğiyle amel etmeyenin sözü kendini esir eder.
Bildikçe Rabbimin aşkıyla doldum,
Bildikçe âdeta yok oldum,
Bildikçe konuşmaya korkar oldum.
Bildim bileli ben beni,
Gözler uyku bilmedi.
Bildim bileli ben beni,
Yürek sızım dinmedi.
Bildim bileli ben beni,
Yanıldın ve yanılttın,
Emelleri uzattın,
Amelleri kısalttın,
Kendini göre göre,
Kendini bile bile,
Sen ateşe attın.
Ey yolcu!
Dini ilimlerde tevazuya götürmeyen bilmek,
Kuşkusuz ki olur ancak manen ölmek.
Sağlam değilse bilgilerin alındığı kaynak,
Bilgeyim sananlar olur cehalete sığınak.
Geçmek bilmiyorsa zaman,
Bil ki seni özlemiş bu adam.
Varsa gönlünde bir ses hiç susmayan,
Bil ki seni özlemiş bu adam.
Marifetullah dediğin,
Hakk’ı hakkıyla tanıyabilmek,
İlmin güzelliğindendir,
“Bilmiyorum.” diyebilmek.
Sorsan herkes her şeyi biliyor!
O hâlde bu gafilane söylemler
Ve cahilane eylemler,
Allah aşkına nereden geliyor?
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.