Bazen susarım çöller gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Bazen anarım bülbül gibi,
Aşk kokarım güller gibi.
Her dem mecnun misaliyim,
Batıl hakka açmış savaş,
Her gün ölüyoruz yavaş yavaş.
Hiç nefse bağlanır mı maaş?
Gel, aşk limanına yanaş!
Sırılsıklam bir bakışla ıslandıysa yüreğin,
Çare yok, odur artık hep sonsuza dek dileğin.
Bakmaya kıyamamak,
Bakarken doyamamak,
Bu ikisi arasında
Bir tohumdum,
Ekildim,
Muhabbet toprağına.
Bir fidandım,
Dikildim,
Sanma Kur’an ve sünnetten gayrısını tınlarım,
Müminin göğsünde iman olur atarım,
Hatibin dilinde lezzettir mısralarım,
Hastalara şifadır satırlarım,
Aşk olurum kulaklarda çınlarım.
Bilirim aşk
Görmekten çok,
Özlem duymayı ister.
Belki de bu yüzden
Ayrıyım Sen’den.
İyi de ey Rabbim!
Aşk şarabı içti bu kul, mutlu yâ Resûl!
Ne zaman vuku bulur şu kutlu vusul?
Bir kuşun kanadında süzülen
Yüreklerin sessiz çığlığı,
Aşk, bir nehir gibi akar;
Uçurumlara inat, sularında yıldızlar yüzer.
Zamanın kumlarında,
Bildim bileli ben beni,
Kaybetmişim kendimi,
Sanki bir ayyaş gibi,
Yüreğim aşk süzeni,
Allah diyor merkezi,
Kur’an’dır rehberi.
Gül kokulu sözler,
İman eden yüzler,
Uykuya hasret gözler,
Yalnız Hakk’ı özler.
Yûnus vuslatı gözler,
Aşktadır bizimle özler.
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.