Aydınlık gözlerinde; ışıltılar çarpışır,
Renkler, tonlar, ahenkler, mihenklerle katışır.
Vurulur yüreğinden suya inen bir ceylan,
Tutar yasını kuşlar, kurulur tahtırevan.
ceylan gözlerinde kuğu masumiyeti
üzgün mügeler gibi tenha bir vaha
yüreğin bağırıyor bakışlarından ey
gidenleri susmaktan
Gülerken sütunlarda çocukça efsaneler,
Oynaşır hayaletler baygın günbatımında…
Ejderha yüreklerin yankısıydı çiniler,
Duyulur nakışlardan; şafak, soluk soluğa.
boş kovanların
başı dumanlı boş kovanların
yayılır namlulardan
ağır tütsü
Dinimiz, devletimiz ve milletimiz İslam
Yurdumuz, ocağımız, selametimiz iman
Mazimiz, ikbalimiz, töremizdir vurulan
biley taşlarıyla sevişen çetin kılınçlar
bilenişin koynu tırmalayan yalçın düeti
hıyanete vefa, zulme ıslah, çalıma vicdan
markası mıhlanan
kepaze devranlardan geçtin
Sen ey münafıklaşan kahpe faşist
Sağa sola bakma, sana diyorum!
Milyar müslümanın koruması gereken
Kudüs'ü bir avuç Filistinli...
Canıyla korumaya çalışıyor!
Anadan, evlattan, yardan geçerek
1. Sevenler kavuşmak ümidiyle elbette bir gün ölecektir. Ancak sevmeyenler kalbini israf ederek zaten çoktan ölmüştür.
2. İçerdeki boşluğu dışardaki zenginlikle gideremezsin, kişilik kapısı içerden açılır, içerden sürgülenir.
3. Kibirli görünmemek için çekingen davranan kibirli görünebilir, tanımadan yargıya varma!
İşte Kudüs, ateşin içinde gül bahçesi...
Denizde suya hasret bir İbrahim bekliyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!