Dürüstlük varken hile niye, fenalık niye
Neden düşürür insan kendini böylesine
Ona en masum en içten kıymet verenlere
Geçirdikçe geçirir yaban pençelerini
Gönüller gönül olalı
Böyle bir bal hiç tatmış mı
Öyle ki ateş kovanı
Bülbüldür tüm arıları
Çile türküleri gelir
1. Defnedişten sonra gelen ölümün o soğuk sessiz rüzgarları insana ne de çok sır fısıldıyor.
2. Hakk'ın lütuf güneşinin bir aynasıdır dünya, aynaya vurulanlar, ışıklar güneşine dönünce, ziyadan hep mahrum kalacaklar, ne acı.
3. Hakk rızasını en üstün lütuf olarak görenlere, o rızaya aşık hasret çekenlere, o rıza için hayırda yarışan gerçek aşıklara ne mutlu.
en tatlı yerinden başlıyoruz acıyla
uzun bir dostluk için tanış doğmaya
tüneller geçiyor ufkumuzun
suyu alevcil raylarından
Kadınlar gördüm dört mevsim işçisi
Gövdesinde çıbanlar ellerinde nasır izleri
Yüzleri haritalı güneşte kavrulmaktan
Sırtları hep bükülmüş odunlar taşımaktan
Eri kahvede namussuz
Hayvan oğlu hayvan
1. Kur'an öyle bir nur ki, ümmetin gökyüzünde cümle arif yıldızlar aydınlığını onun ışığından alır.
2. Mushafta öyle muhteşem ayetler vardır ki, insanı kendisinden daha iyi tanır, tanıtır.
3. Furkan anlam çınarıdır, ilim ve hikmet ve sırlar ve erdemler bu kusursuz çınarın ancak dallarıdır, ötenin ötesinin ötesidir.
kışta açan çiçekler gibiydin Dilbâ
kasımpatılardan doğma entarinle
çalı kuşları konardı dallarına
anadolu buğdayı kokardın sevdayla
ceylanın ırmağa uzanışıydın
başbaşa kalışıydık kuğuların
nereye gidersek gidelim hep
başka bir yerlede çok daha güzel
Dersim’in gözyaşları
Enfal’in bakışlarında çağlar
Roboski’nin alnından akan
Halepçe’nin kanlı ahıdır
Toprağın bağrına girmekten bu kadar korkma
O dem yerin altı üstünden hayırlı aşıklara
Ey baştan ayağa gönül kesilmiş aziz can
Rabbini anmak cennetinde filizlen ihlasla
Canlıdan, cansızdan, canından! Tüm tuzaklardan geç!
Zeki akılların gafil kaldığı o sırra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!