Bir bakın şu dünyanın haline.
Mazlum düşmüş zalimin eline.
İşte Avrupa, işte Asya,
Dünya dönmüş sanki kan gölüne.
Milliyetçiler düşman milletlere.
Farz et!..
Farz et ki,
O bir yalanmış
Ve farz et ki hayırsız olanmış.
Sök at;
At gitsin!..
Fayton gider sıralı,
Tak tak eder at nalı.
Bıyık burmuş faytoncu,
Müşteriler havalı...
At eyeri sıyırdı,
Bilmem şu feleğin bize kastı ne!
Kandırır peteğin balına gider.
Umutlar yeşertir umut üstüne,
Kaptırır belleğin falına gider.
Entrikası çoktur hilesi bitmez.
Fistan aldım hediye,
Sordu bana ne diye?
Ömrüm boşa tükendi,
Bizim nankör kediye!..
Haydi, kedim hopla gel,
Gemi yararken denizi,
Sisler bürür gamlı gamlı.
Deli yürek yalnız sizi,
Sessiz vurur gamlı gamlı.
Düze döndü yüce dağım.
Beyhude tükendi ömrüm yel gibi,
Takvimleri sele saçar giderim.
Dost bildiğim çekip gitti el gibi,
Suskun duran dile naçar giderim.
Gönlüm firar gelmez oldu yanıma.
Doğmamız bir cehalet.
Yaşantımız sefalet.
Yaşlanmaksa rezalet,
Boşa geldik dünyaya.
Bazen çok garip sesler.
Dertler gelir doludizgin,
Ser dumanlı gönül üzgün.
Canım olmuş candan bezgin,
Gideceğim bu ellerden.
Şimdi yürek deli boran,
Kader yazmış bana türlü yazılar,
Acıyı hatıra dürdüm giderim.
Hançerler vurulur içim sızılar,
Merhemi nasıra sürdüm giderim.
Engin olmak işim benim erinmem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!