Özgeçmiş
1959 yılında Sivas’ın İmranlı’ya bağlı Maden Köyü’nde dünyaya gelen Şahin Karaman on yaşlarında iken, ailesinin Bursa’ya göçmesiyle, doğup büyüdüğü topraklardan uzaklarda yaşamaya devam eder. Yaşam koşulları daha çocuksu yaşlarda acılarını tattırmaya başlar. Bu durum ister istemez sorgulama ve gözlemleri de öğretmeye başlatır. Duygu derinliğinin ilk adımlarını o yaşlarda dışa vurmaya başlar. Altı çocuklu bir ailenin üçüncüsü olan yazar; ailenin ekonomik yetersizliği nedeniyle eğitimini ancak orta öğretime kadar getirebilir. < ...
Nice közler yanıyor
Koynunda Anadolu’mun.
Alevi söndürülmüş
Ve hapsedilmiş,
Yıllanmış küllerin altına.
Yüzlerce fidandık biz,
Bu ülkenin aşkın parklarında!..
Karanlığın oynaşını
Ve gecenin telaşını izlerdik biz
Dolunayın gözlerinde!..
Bazen ağladım,
Bazen güldüm.
Şu hayat çarkında,
Divane gibi gezip dolandım.
Bir kararda durmak mümkün mü?
Yükümü aldım sessizce ilerliyorum,
Şu hayat denizinde.
Nice yükler alıp veriyorum ben,
Her rıhtıma uğrayışımda.
Çok sevdalar döndü dolaştı,
Martılar misali başımda.
Bir kuş ürperdi, çıktı sinemden.
Gökyüzünden çırpınırken karıştı martıların çığlıklarının arasına.
İstanbul’un semalarından süzülürken bir de ne görsün(!)
Karanlık, loş sokaklarda bir taraftan tinerciler, esrar çekenler, diğer bir taraftan gözü dönmüş insan kılıklı üç yaratığın arasında çırpınan bir kadının acı çığlıkları.
Bir yandan çaresiz kadını gasp ediyor, diğer bir yandan tacize yelteniyorlardı.
Sıkı sıkıya kapatılmış pencerelerin hüzünlü perdeleri arasından canilere bakan suskun gözler…
Bir sevda ki yaktı durdu,
Yaralı yüreğimi gönül mahzeninde!
Düşler acemi birer avcı gibi,
Ardına düştü tek kürekli sandal ile...
Semadan parıldayan yıldız misali
Raks ederken sevişircesine renkleri
Ressamların tuvallerinde,
Her canlının yüreği bir başka titrer
Bodrum’un serin sahillerinde.
Birer gelin gibi süslenmiş
Görebilirsin hayatın sokaklarını,
Buğulu camları silerek!
Yorgun kaldırımlarda yürüyen,
Patlak gözlü ölülerin telaşlarını
Ve amansız savaşlarını!..
Bir hayat ki;
Keşmekeşlerin cenderesinden geçen
Çilekeşlerin hikâyesi.
Onlar ki;
Bu topraklar için can vermiş Mehmetlerin,
Reşoların torunları.
Dün gece yine seni gördüm
Hicranlı bir zamanın koynunda...
Baş döndüren bir hüzün
Ve yürek dağlayan bir elem vardı
O mahzun bakışlarında…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!