Her sabah,
Yeni bir umutla güne başlardık.
Ve korkuyla kuşatılırdı umutlar,
Don Kişot’ların
Mızrak ve kalkan sesleriyle…
Horasan’dan çıkmış Türkmen’dir boyu,
Muhammed, Ali’den bilinir soyu.
Güvercinden daha narinmiş huyu,
Pir ocağının narı Hasan Dede...
Cahilin biri O’na kara çalmış.
Hasret yağıyor
Hüzünlü bir gecenin koynunda
Ve raks eder sahiller
Şavkıyan bir Mehtabın aynasında...
Vurgun yemiş gibiyim
Uzun ince yollar bana.
Hasret sarmış dört bir yana.
Ayrılığın acısını,
İçiyorum kana kana.
Hüzün çökünce şuraya,
Hasret vagonlarını taşıyorum
Yüreğimin raylarında.
Bir o yana, bir bu yana
Ve seni düşünüyorum,
Sinemin sisli bulvarlarında.
Ay geceye doğunca.
Bir başına kalınca,
Kalbe hüzün dolunca,
Hatırla beni sevgilim.
Dere gelirken coşa,
Sen hayat arkadaşımsın eşimsin.
Dünyamı aydınlatan güneşimsin.
Gönlüm kilitlenmiş mahzen misali,
Sen de onun müebbet esirisin.
Benim için sen yüce bir çınarsın.
Hayat kısa geçer gider.
Çilesi çok cana yeter.
Yarın güzel olur derken,
Yarın gelir dünden beter.
Ömrüm geçti yavan yavan.
Kan ağlar Akşam Güneş’i,
Her dem sensiz batışında!
Can yaşıyor keşmekeşi,
Ardı sıra bakışında!
Gece çöker hüzün bilenir,
Yürüdü Mervanlar kaptı minberi,
İnançlar satılır “Huzur İslam’da.”
İnsanlık ağlıyor ezelden beri,
Mazluma çatılır “Huzur İslam’da.”
Her yerde cellatlar türedi gitti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!