Hamdım piştim nar ile.
Sevda çektim yar ile.
Nehirler durmaz akar,
Güreşir dağlar ile.
Uyur idim uyandım.
Bir sahili gezerken,
Martılar kanat süzerken,
Âşıklar kol kola gezerken,
Sen hiç insanları sevdin mi?
Bir bahçede yürürken,
Gönül çiçeğim mor gülüm,
Ara da beni sor gülüm.
Bu gün sevgililer günü,
Beni hayalde yor gülüm.
Dilimdesin hece hece.
Zaman boşa akmadan,
Hasret bizi yıkmadan,
Ardı sıra bakmadan,
Geliversen sevgilim.
Saçımdaki tel gibi,
Hallaç olmuş kayalar Ferhat’ın sevdasından,
Pınarları çağlayıp gözden vermiş Amasya.
Yıkılmış ol saraylar Şirin’in sedasından,
Yıldızları ağlatan özden kormuş Amasya.
Lokman Hekim’i varmış hele kutsal yatırı.
Dünya emanettir bizlere.
Kulak verin doğru sözlere.
İhtiras ve nefsin yüzünden,
Karanlık çökmesin gözlere.
Halka zulümle Hak bulunmaz.
Beni siz sınıflandırdınız,
“Asil ve sıradan” diyerek.
Beni siz uyandırdınız,
Farklı ortamlara girerek.
Beni siz aç bıraktınız,
Umuduyla, kaygısıyla,
Tasasıyla, kavgasıyla,
Sizi yaşadım,
Sizi yazdım.
Özlemiyle, nefretiyle,
Kim bilir,
Hangi idealler uğruna
Yürüdüler,
Kömür karası
Karanlık loş ocaklara…
Gülen güzel bir yüzün vardı,
Gönlüme mutluluk saçardı.
Söyle canım ne oldu sana,
Neden benzin soldu sarardı?
Nedir yüzündeki çizgiler?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!