Öylesine karışık, öylesine karmaşıklar içersindeyim.
Hayatım allak bullak olmuş.
Sanki ne kafamın nede ruhumun; Sahibiyim…
Tek yolunda olanım, sen zannederken,
Yalan dünyamın yalan hayaliymişsin.
Zamanda yolculuğum olsaydı,
Hazan mevsiminde;
Yaprağını döken ağacın,
Bahardaki tomurcuğuna konmak isterdim…
Yolların ve yılların öfkesini,
Biz Kastamonuluyuz
Ilgaz'la Karadeniz arasında kalmış,
Hem batının doğusu, hem de doğunun batısıdır Kastamonu.
Kadınım
Bir bahar sabahının serinliğinde özlüyorum seni… Geceden dilime takılan bir türkünün eşliğinde.
Ve masamda soğumaya başlayan kahvenin acılığıyla genzimi yakan özlemin; buram buram kokusu karışıyor.
Bugün içtiğin ilk çayın ikinci yudumu benim için olsun.
Sonra geç pencerenin önüne,
Rüzgâr önce yüzüne değsin sonra da ipek teninle buluşsun.
Ve o rüzgâr kokunu bana savursun.
O an beni düşün ve ellerini birbirine kenetle.
Düşün ki el elesin benimle...
Özlemin kendisi, 3 sokak ötede.
Beklemenin yarısı onda, diğer yarısı bende.
Zaman dedikleri, öyle uzun zaman alıyor ki,
Aylar tek - çift diye hesaplanıyor, haftalarla çarpılıyor.
Saatler çarpanlarına bölünüyor, paydalar toplanıyor...
Sorgulandı önce hayallerim,
Sonra da şiirlerim…
Uğruna;
Müebbede mahkum etmişken kendimi,
Kendi hayallerimin celladı olduğumu anladım…
Uydurmuşsun kendine bir kisve,
Nazım Hikmet’le eş sanırsın…
Olmuş dilin pabuç kadar;
Ukalalığı mütevazilikten ayıramazsın…
Halide Edip ne ki!
Güzel,akışkan bağlamları harika şiirlerin tebrikler
Okuduğum şiirleriniz gayet güzel ve anlamlı.Selam ve saygılarımı sunuyorum,kalemininize ve yüreğinize sağlık .