Bir Isparta gülü kaldı yâd'ım da
Şimdi sürgün yüreğim her adımda
Kader sunsa da keskin bir zehir
Hâlâ akar içimde bir mavi nehir.
Tanıştığımızda bir gurbet yazıydı
Sürme kısrağını sarp yokuşlara
Yaldızlı yolların toz olur gider
Daldırma kırbanı derin sulara
Tertemiz bakraçın, yoz olur gider.
Sessizce yaktığın sevda ateşi
İçerimde hâla tüter sevdiğim
Seyrederken çekip giden gölgeni
Olmuşum Mecnundan beter sevdiğim
Hakikat sevdadır, gerisi perde
Su yüzlü dilâ!
Semada ellerim, ağardı tan yeri tan
Bu kaçıncı şafak yüreğimde atan
Sen içimde eskimeyen vatan.!
Duanın erdemi var Hakka an be an!
Süzülürken gözlerimden gözyaşı
Belki gelir siler gider sevdiğim.
İçimde ki bir güvercin telaşı
Uykumu da böler gider sevdiğim.
Hicranım da kıvranırken hasretin
Dilime düşer bu türkü, bu tutkum
Okudukça cana değer sevdiğim
Sesini duyunca kesildi nutkum
Dudakların kana değer sevdiğim.
Gurbetin kokusu düşer bu yana
Ümitsizlik sardı her bir yanımı
Saçıma ak bile düştü sevdiğim
Bir baharda yanan gamlı yüreğim
Bir dikenli güle düştü sevdiğim.
Tutsam dikeniyle elim kanar da
Bir rüzgar esti de sevdadan yana
Özlemin dokundu öze sevdiğim.
Kıvranıp ah etsem hepsi boşuna
Sığmıyor feryadım söze sevdiğim.
Dilimde vaveyla, seni anarken
Uçardı kuşlar
aklımın dehlizlerinden
o sonsuz maviliklere.
Ah kuşlar götürün beni gittiğiniz yere!
yıldızlar serpili göklere...
Ufkumun âraf'ından kanatlanan güller
düştü aklımın sathına bugün
derdi güzarım çekerim içimden ahı
şikayetim yok ey sultanı ezel, ey şahlar şahı!
nedamet sırtımda kırılmaz zincir
kimse dokunmasın bu asil yaram incir...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!