Ana rahminde uyuttuğum masumiyetim
Birden bire uyanıverdi
Sanki şimdiki ben bir yabancı
Şimdiki beni alacak geçmişten gelen sancı
Of demek yetmez
Uzak dur, sonbahar
Yapraklarımı dökmeyeceğim artık.
Bir başkaldırı zannetme sakın
Sonunda gelmeyecek mi ilkbahar!
Kaçınılmaz bir sondur
Bayramı tadınca kutlayalım
Gözlerden okunsun mutluluğumuz
Birbirimize bunu yayalım
Desinler güzel şey, kurban bayramı
Bayram sabahı erken kalkılır
Yaşıyor sayılmam
İçerimde sadece akşamdan kalmışlığın
İğrenç bulantısı.
Her yer gözümde
Benden daha temiz
Kırılma anıdır o ilk bakış
Bir sevgiliye
Bir güzelliğe
Kırılma zamanda mı
Yoksa insanda mı
Bir ölünün halinden farksızdı hissizlik
Zaman durmuştu,herşey durmuştu
Kokusu uçmasın,solmasın diye koklamadığım çiçekler
Zamanı durdurmuştu
Hissiz her varlık gibi figüranıydım tabiatın
Bekliyorsun elinde bir demet gül
Sen erkek değilsin
Anlamazsın ölümüne sevmeyi
Her ayrılığın sonuna koyacağın sadece virgül.
Biliyorsun ağıtların neden söylendiğini
Uçsuz bucaksız bir gölgeydi zaman
Gamsız dünyanın telaşlı sözlerinde
Rüyadan apansız uyandığında insan
Bedbaht bir kızıllık belirir gözlerinde
Bir büyüklüktür denizdeki damla bile
Gün batımını seyreder gibi seyrettim
Yapayalnız yaşayan bir ölü misali
Bu aynadaki mahzun çocuk ben miyim,
Yoksa ayna mı benden daha çok mahzun?
Gün batıyor biliyorum
Kırık aynada kırk tane ben
Kırkıda daha sağlam benden
Aynada çoğaldı diğer aynalar
İçinde küçüldükçe küçülen ben
Perdesi ışık almayasıya kapalı penceremin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!