Sadık Uzun Şiirleri - Şair Sadık Uzun

Sadık Uzun

Sığmadı kabrine gölgem
Üstüne toprak attıkça,
Bir yanı hep açıkta kaldı.
Ellerinden tutacak oldum,
Çukur büyüdükçe büyüdü gözümde.
El sallamak istedim,

Devamını Oku
Sadık Uzun

Bildiğin yoldur en doğrusu
İflah olmaz, bu yolda nefsine danışan
Doğruyu bilse de asla söylemez
Yanlışın tadına bir kere alışan

Devamını Oku
Sadık Uzun

Elin oğluydum ne de olsa
Sevecek ne var.
Neyime değer vereceksin ki!
Sen,
Sana benzeyenlerle berabersin
Ben,

Devamını Oku
Sadık Uzun

Öğretmen nesildir, öğretmen hayat
Mutluluğun resmini yapabilendir.
Öğretmen umuttur, öğretmen şefkat
İnsana şeklini verebilendir.

Öğretmen demektir, sevgi ocağı

Devamını Oku
Sadık Uzun

Beyaz bir kış gecesiydi
Eski aşkların numunesi
Gökyüzüne yayılan,sevdanın nefesiydi

Çok uzaklardan seyrediyordu, kader
Uykulu kavuşmalar

Devamını Oku
Sadık Uzun

Bir madalyon var boynumuzda
Arkası göstermelik
Önü hakikat
Bin sevda beslemişiz koynumuzda
İlki göstermelik
Sonrası meşakkat

Devamını Oku
Sadık Uzun

Sahi görebilecek miyim?
Otobüsün camına kafayı dayayıp
Dışarının zifiri karanlığına aldırmayıp
Baktığım heryerde
Kendimi görebilecek miyim?

Devamını Oku
Sadık Uzun

Işıkları söndür
Kapıları kilitle
Yorganı aç bir elinle
Kapat gözlerini
Adımı sadece bir kez söyle
Sonra yanağına dokun

Devamını Oku
Sadık Uzun

Ölüm de bir suçtur
En sevdiğine bile
Ben gidiyorum demeyerek
Mazeret midir ölmek?

Devamını Oku
Sadık Uzun

Bu ateş başka ateş,
Tenimi değil, benliğimi yakıyor.
Yanmak sorun değil de,
Ya içerimdeki seni de yakarsam!
Kıyamam sevdiğim,
Kıyamam sana.

Devamını Oku