Senden sonra
Şiirle sustum
Gülerek dindirdim acılarımı
Senden sonrası cehennem
Ve ben som ateşler içindeyim
Gülmeyi bilmeyen ağlamayı hiç bilmez
Yılışık sevdalarla ruh bir gülebilmez
Mucizenin nefesi bir kayanın ardında bekliyordu
Nefes nefese kaçarken Musa ve arkadaşları
Yarı geceden beri rahmet nefesini üflüyordu
Dalgalar giriştikçe rezonansından sular köpürüyordu
Şöyle ki görsen kıyamet kopacak sanırdın birazdan
Sular bir olup hizaya geldi işaret beklediler asadan
Alabildiğine kar yağıyor
Ruhunla ruhum arasına
Fırtınalar giriyor
Ölüm kalım sırasına
Ellerimi götürüyor rüzgar
Ellerim bembeyaz ellerim kar
Ters esen rüzgarların girdabında yüzüyorum
Kendini havada unutmuş bir kuş misali
Kocaman kanatlarım olsa boy versem gökyüzüne
Sonra hışımla fırlayıp çıksam bu girdaptan
Ne fırtına ne hortum ne şimşek ne yıldırım
Aşılmaz denen yolları bir hamlede aşarım
İkindi çayından önce
Bir jet göğü çiziyor
Mavi üzerine beyaz çizgilerle
Rüzgar dut ağaçlarını ırgalıyor
Gök armağanı çocukların gözünde
Birbir düşüyor dutlar yere
İşe girmişti okul bitince
Büyük işlerin adamı
Ustalaştı üçün birinde
Tam memur olmuştu
Birin dördünde
Emekli oldu yaşı erince
Anlatılmaz acılar içinde kıvranırken halim
Sesimi bir duyan olacağından ümitsiz
Anlamaz halimi sevdadan nasipsiz
Ne küpeli hızmalı oğlanlar ne saçları traşlı kızlar
Ne kenarı iğne oyalı şiir yazan ev hanımları
Ne de edebiyat enkazından şiirler çatan şairimsiler
Bütün şairler
Suskun çocuktular
Onlardan suskun
Veliler vardı
Üstünde suskun elçiler
En suskunumuz bir yetimdi
Bütün şairler
Suskun çocuktular
Onlardan suskun
Veliler vardı
Üstünde suskun elçiler
En suskunumuz bir yetimdi
Sn.Özcan,
İki cümle herşeyi anlatabiliyor. Bileğinize sağlık :)
Salim Kanat
Çorum
Bay, 43
23.4.2006 20:12
Antolojinin atlanmadan mutlaka okunması gereken şairiyle karşıkarşıyayım dedim birkaç şiirini okuyunca sn Özcan'ın. Kendine has üslûbu, zevkli dili yanında mısralarına hem duygularını hem de bir büyük davayı sığdırabilen na ...