kör kütüğüz geceden
birazdan horoz sesi
davul zil zurna
yoksa kaldı mı duymayan
sağır sultan
muhabbet şakıyor tüneklerde hey..
dar açılı bir üçgendi zaman
bir diyapozon gibi titrerken ışığı gözlerimizin
tutmadı nefesimizin akordu
camdandı notalar, yüreğimizde
kırılgan... porte üzerindeki ardıç kuşu
ya çekin tüm bağlantılarımı
yaşam makinasından
öleyim
ya kurtarın bitkisel hayattan
dirileyim
kaldır büyüklüğümüzü
dağ sabahlarına
kar yükle tüm hücrelerimize
tahta bir masada lekesiz örtü
çam ağaçlarıyız ya her mevsim
biz mi geri gideriz
susku mu ileri
mutluluk kaç adım
kaç karış boyu
hep ebruli renkleri
deli bir taydır rüzgar
koparır karanlığın zincirlerini
koşar yalpalayarak
bulutlara doğru
öfke gibi
kurşun gibi
kaç mutluluk yaşadık seninle kaç
acıya tanık olduk.. kaçtın sen
şimdi küçücük bir kıymıksın
gözümde ama.. hep
acı veriyorsuuun yaaa
bana yarsın..
ben yoksam
sen de yoksun benim için
ama kendin için varsın
iliklerine dek ürpertir insanı
tutulan alkış sesi
üşürüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!