daldırdıkça ellerimi
denizin kuytularına
kumlar kayar parmak aralarımdan
ve bir avuç mavi kalır
gözlerimi daldırdıkça güneşin kızıl karnına
eteği toprağa tutkun dağayazında
türkülere tünemiş
bulut kepenekli bir çobanım salt
çakır dikenler banıp
özümü avuçlarım
tel örgülü ay ışığından
yılmayacağız vurulmuşluklardan---
yola çıktık sevdiğim yola
var haber sal dört yöne
*********
görüngü
safran sarısı
kil kum çakıl taşları/ tufan artığı
içinden bir kurbağa
budağa atılan sapan
tam gözünden vuruyor yaprağı
lodosa esiyor poyraz gülü
ikiye bölünüyor ay
bir ses duydum
gecenin içinden
çok derinden
dedi ki bana
su...su..su..
ayı kadeh yap dol içine
ne zaman öpmeye uzansak
anıların alnından
bir boşluğa kapaklanır yüreklerimiz
kendine acı güler görüntülerimiz,,,
canda buğu
gün batımıdır zaman
ön güzlerden bir gün
çatışırken hırslı ve bencil bulutlar
kendilerini zehirler uyuşuk akrepler
gürünmeyen kara parçalarımda
öyle durma uzakta yanıma uzan
saçını okşayan anneyim bugün
ağaçtan ağaca sekip oynaşan
kuş cıvıltılarına yuvayım bugün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!