Bir Mayıs yağmuru getirdi seni bana
Bir yağmur ki, korkmadım yakın uzaklardan
Sağnak yağış misali yağdın yüreğime
Bir yağmur ki, ürkmedim gökgürültüsünden
Bir Mayıs yağmuru getirdi seni bana
Senden sonra artık yüzüm gülmedi
Giderken gülüşümü aldın benim
Bir daha gönlüm baharı sevmedi
Giderken umutlarımı çaldın benim
Senden sonra gündüzüm gece oldu
Ey geceyi ve gündüzü yaratan Allah’ım
Ey Hilal’i ve Güneş’i doğduran Allah’ım
Benim de gecelerime bir Güneş gibi doğ
Yeter bunca karanlıklarda kaybolduğum
Ey semayı yıldızlarla süsleyen Allah’ım
Bugün Babalar Günü babacığım
Sana sevgimi nasıl anlatsam ki
Sözler düğümleniyor boğazımda
Kalem, kağıt anlamıyor halimi.
Bugün Babalar Günü babacığım
Ah annem,
Bir bilsen,
Sana mektup yazmayalı neler oldu
Hayatımdaki bütün devler cüce oldu!
Meğerse zenginler
Ne kadar ucuz insanlarmış
Ah yüreğim,
Kimin için ateş olup yanıyorsun
Kimin için bağrını parçalıyorsun
Kimdir özlemlerle dolup taştığın
Kimdir şiirlerle coşup yazdığın
Yüce dağların bağrındadır evlerimiz
Tozlu yolların dumanında izlerimiz
Osmanlı’nın yadiğarı isimlerimiz
Biz asil kanlı Bulgaristan Türkleriyiz
Jivkov gerçekleştiremedi niyetini
Sekiz Ağustos iki bin on beş tarihinde
Kırk küsür şair, aşık ve ozan Yozgat şehrinde
Şiir, deyiş, atışma ve türkü şöleninde
Şehitleri yad ettik beraberlik içinde.
Sunucular Rıfat Çakır ve Süreyya Kaya
Elime aldım kağıdı kalemi
Kalemim ağlıyor, ben ağlıyorum
Yeniden yazmak mümkün mü kaderi
Kaderim ağlıyor, ben ağlıyorum
Ben haketmedim böyle hazin sonu
Meğerse aşkımız koca bir yalanmış
Çok geç anladım
Ama anladım
Şimdi hiçbir şey merhem değil kalbimdeki kırgınlıklara
Seni affetmek için bahaneler kalmadı aklımda
Hatırlıyor musun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!