bozarsın gecenin bekaretini
bir arzu kandilini yakınca
ihanet kovuklarını
aşk macunları ile kapatınca
baharat kokulu lanetlerde
Sözlerin ok sayıldığı yıllarda büyüdüğüm ben
Kızgın korların fırsat olduğu sokaklarda
Paçavraların gururla taşındığı o zamanda
Bir çocuk olarak elime aldım kemanı
Biriktirdiğim pullarda resmimi gördüm
İnsan
korkar
mutlu olmaktan
çünkü
emin değildir
kendinden kaçırdıklarından
Kaç saatte büyüttüm seni bir bilsen
bakmazdın bana, sıradan bir sahip gibi
kaç gece oynatmamı istedi seni benden bir bilsen
saklardın beni ketumluğunun altına, savaştan kaçar gibi
ellerim kaçtı
lezzetin yoktu
şiirin ismi gibi
acısı katık
göğün sessizdi
ateşböceği gibi
Sürgüsü çekilmiş gözlerimi açtığımda
beni yücelten kalemler gördüm mezarımda
acıtmak mı istiyorsun ölümümü yoksa
rahmine girmek mi yine anadan doğma?
uslarım için yaratmıştım parmaklarımı
Nasılda parmaklarımda eriyor kısacık tazecik saçların
erkekliğimi eskitiyorum bu mor odalı koyunda
avuç dolusu güç kamçılıyorum sana
nasılda zevk kırıntıları bırakıyor arkasında
emilen küpeler
posta güvercinleri...
artık daha sever oldum,
daha sevecen, daha beyaz bakıyorlar artık bana...
hiç de soğuk değil
ve hiç de eskisi kadar yavaş atmıyor minik kalpleri...
arayışın bu yüzünde;
hüzünlü şarkıların tanburuyum
taksimlerde dolaşan
kimi rüyaların şairi
kimi deryaların kayıp kaptanıyım ben.
Ben bir uyusam
gözlerim kapansa
yalnızlık sussa
insanlar ağlamasa
dünya dursa
kimseler konuşmasa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!