Aklın ışığında, yüreğin sevgi çoğaltan derinliğinde dostça paylaşım dileklerimle merhaba canlara...
Ailem; katıksız, çıkarsız sevgiyi, almadan vermeyi, ilâhi aşkı, aşkın, sevginin sınır tanımayan evrensel boyutlarını anlattı, öğretti... Okumanın güzelliğini, okuyarak beynin karanlık dehlizlerini aşıp aydınlığa çıkabilmeyi...
İnancı, inancın ayrıştırıcı değil birleştirici yanını, hoş görüyü...Farklılıkların rengârenkliğinde yaşamın güzelleşebileceğini, maddî hırsların zehirinde yok olmamayı, nefsine yenilmemeyi, paylaşmayı...
Ve ...
İreyhan kokulu dağlarda kaldı,
Göynüdü maralım durdu ağladı…
Hıçkırdı pervâdan dağlar ufaldı,
Kahır çiçekleri kurdu ağladı...
Gönül kâbesinin çerağı pîr' di,
.................................Seni ki seni
.........................Yâr seni seni
.................Seni arar iken
...........Kaybettim beni...
Hasret kalemiyle şiirler yazdım
Madımak’ tan yükselen kan rengi dumanlardı
kızıl bir yorgan gibi sarılan Başbağlar’ a
ala bir don içinde güvercin çığlıkları
duyuyor musun Tanrı'm?
kanattı pençeleri kara cüsseli devin
-bülbülün armağanı gülüne-
Motif motif işlediğim kalbime...
Sen gülümdün bülbülün ben, dalında
Sen kanardın ben yanardım alında
Motif motif işlediğim kalbime…
-Sevda; yeri geldiğinde - beklentisiz- canı yoluna serdiğin sürece sevdadır.-
Gözleri gülerek bakan a yârim,
Bir damla yaşına ölürüm bil ki!
Kirpiğin okuyla yıkan a yârim,
-Hızla gelişen çağımızla birlikte değişen ve aynı hızla tüketilen, örselenen değerlerle elbette ki beklentiler, dilekler de değişmekte... Hem de acıtarak, kanatarak yüreği –
Savaş kem yürekte özlenen dilek,
Eğitimle refah bükülmez bilek.
Kalkınsa ülkemiz, milletçe gülek,
Dünyaya kapı ol sen, yeni yılım…
Gülce, çoğunluğu Ozanlık Geleneği’ne bağlı ve hece ile yazan şairler tarafından kurulmuş, geliştirilmiş pırıl pırıl bir edebî akımdır.
Gülce de, ozanlık geleneğinin yaşatılması ve diri tutulması; ozanlarımıza sahip çıkılması ile onların ekonomik ve sosyal olarak devlet-halk ve sivil toplum kuruluşlarınca desteklenmesi istenilmekte, bu bağlamda; özellikle Hece şiirimiz ve usta-çırak ilişkisi ile atışma geleneği rehber alınmıştır. İstenir ki; çağımızın Karacaoğlan’ı, Köroğlu’ Dadaloğlu, Yunus u, Pir Sultan ı, Seyranî ve daha nice kıymetli değerleri çıksın yeniden.
Gülce nin öncülerinden olan ve kendilerine özgü mahlasıyla ozanlık geleneğine bağlı kalan; özellikle de atışma ve muamma türünde sonderece başarılı örnekler veren bir çok arkadaşımız, ustamız, ozanımız vardır Gülce içerisinde. İlk anda Sayın,
-kanayan a atıfla-
Gözlerin mi sel gibi akan, nazlı yâr?
Gizlediğin doğru mu? Kurban olduğum...
Dikenli güllerimin dalı, bahtiyar;
Saygıdeğer kardeşim, Âşık Kazanoğlu na sevgiyle, dostlukla...
Bir yanında kuzey batı Erzurum,
Komşu Karadeniz, Çoruh Vadisi…
Etrafı dağlıkken ortası bağlık,
Küçük şirin Pazaryolu.
Sen, sevginin odağında yüreğini kanatarak yaşıyordun sevdaları. “Yenilgi” adlı şiirinde şöyle diyordun;
“Bir gönül savaşı sonrası
Kahverengi gözleri damıtırken yaşları
Affediyordu sevdiğini, kurumadan yanakları.
…
Başımız Sağ Olsun...! -
Başımız Sağ Olsun...!
19 Haziran 2009…Gecenin bir saatinde kalktım..Nedense uyku tutmadı gözümü..Saatler 04.00' ü gösteriyor..Ya kitap okumalı ya da bilgisayarın başına geçip yazmalı...Açtım bilgisayarı..Bari radyoyu da açayım, müzikle çalışmayı severim nasılsa, ...