Ben beni unuttum, bilmem neyim ben?
Seninle sen olup ah, öleyim ben!
Çileli ömrünün bu son deminde,
Aşkına deliyim divaneyim ben.
Sıdk ile döndüğün sevda ceminde,
Özümün kanadığı, yüreğimin çığlık çığlığa -uzağında- bir gölgeye elini uzattığı anda kâğıda dökülen damlacıklar,
Can...
Gidemediğim deniz,
Gönül ferman dinlemiyor
Sanma yanıp inlemiyor
Başkasını ünlemiyor
Dilde sen, ceylan gözlüm!
Aslı bizdik, bizdik Kerem
1979 yılında elim bir kaza sonucu yitirdiğimiz minik yeğenime...
Ya ben ağlamayım kimler ağlasın, söylen bacılar...
Yaktı yüreğim yaktı oy, serimdeki bu acılar...
Merhaba Dostlarım, Canlarım.,
İlk kez katıldığım 7.Bekilli Festivali ” hakkındaki naçizane izlenimlerimi siz değerli dostlarıma aktarmak istedim... İstedim ki; güzellikler çoğulcu bir anlayışla paylaşılsın, desteklensin ve umut yeşertsin gelecek adına.
7.ci Bekilli Festivali Etkinlikleri 31 Ağustos – 2 Eylül / 2007 tarihleri arasında gerçekleşti. Bu etkinlikten beni haberdar eden ve katılmamı sağlayan sevgili arkadaşım Şadan HIZIR a sonsuz teşekkürlerimle… Bekilli adını ilk kez duyuşum ve böylesine geniş katılımlı, anlamlı organizasyona dâhil oluşum sevgili Şadan HIZIR sayesinde oldu. İlk anda endişeliydim, bilmediğim bu yer ve etkinlik hakkında. Öyle ya; üç gün üç gece ne yapılabilir, nasıl geçiştirilir, mutlu son nasıl sağlanabilirdi ki? Sahi, ” gitmeye değer miydi? ” diye kendi kendime sormadan edemiyordum! Bu kafa karışıklığını sevgili Şadan hanımla paylaştım. Arkadaşımın iknası ve “www.lavaraci.com” sitesinin konu hakkında bilgilendirmesi beni rahatlattı.
(S) eninle
(E) l (E) le bir ömür düşlerken
(N) e gö(N) ül verdin ne kıymet bildin
(İ) çimdek(İ) inciyi kırdın
(S) erçenin ya(S) ıyla saltanat sürüp
(E) ğdin, eğildim, (E) ğdin, eğil...
- sana gelirken perişandım, dayanılmaz yürek kanamalarım vardı. hüzün ve kalabalıklar içindeki yalnızlığım anlatılacak gibi değildi; otadın, sarıp sarmaladın ve yasladın -sevginle beleyerek- atlas göğsüne. maviyle yeşilin, coşkuyla hüznün kolkola, yürek yüreğe seviştiği Antalya m; seni seviyorum... -
Al gözümden al hüznümü,
Al istersen gündüzümü.
"Bana bir harf öğretenin kölesi olurum" demiş Hz. Ali.
Bugün 24 Kasım...
Yolumuz bir yerimiz bir
Dört kitapta yârimiz bir
Kabristanda sorumuz bir
Bir güzel dost, gel güzel dost
Salımız bir güzel dost.
Doladı boynuna kadın günahı
Katrandan beyazdı aşkın siyahı
Gece ki; koynunda sakladı ahı
Yıldızlar kıskandı
Uzanıp öptüler şehvetle mâhı
Leylî bir zamandı…
Başımız Sağ Olsun...! -
Başımız Sağ Olsun...!
19 Haziran 2009…Gecenin bir saatinde kalktım..Nedense uyku tutmadı gözümü..Saatler 04.00' ü gösteriyor..Ya kitap okumalı ya da bilgisayarın başına geçip yazmalı...Açtım bilgisayarı..Bari radyoyu da açayım, müzikle çalışmayı severim nasılsa, ...