Geçersin kendinden, vuku bulur,
Bir anda bir baş dönmesi,
Ah o gözler o kaşlar o dudaklar,
Hepsi de Allah vergisi,
Gelmemiştir dünyaya bir ihtimal,
Gelmeyecektirde kuşkum yok böylesi.
Mevsimlerden Sonbahar
Sensiz geçen bir bahar,
Yüreğimizdeki kışlar
aklar ve yaşlar
Gittin işte çok uzaklardasın,
Rüzgarda sustu birden
Narı-beyzana acep kibrit suyumu dökeyim
Sana ne diyeyim, acaba ne sıfatlar takayım
Bilmemki Sana ne reçete ne tedavi yazayım,
Kefenine düğümü, nasip olsun ben atayım
Helvan güzel olucak, lokmandan’da tadayım
Sahipsiz bir kalyonun, kırılmış dümeniyim,
Urganlarla bağlanmış, körfezin esiriyim,
Kurumuş dudakların söylenmeyen sözüyüm
Hapsolmuş yüreklerin dile gelen yüzüyüm.
Nereye bakar isem, karşımdasın sanki;
Her gülen yüzde,çehreni görür gibiyim...
Peşinden koşarken gölgen oldum sanki,
Kılavuzsuz gemi misali, sana yüzer gibiyim.
Yokluğunda kaybolup boğuldum her yerde
Utandınmı azizim, yüzün neden kızardı,
Çaldıkların yetmemiş, elin hala kaval'lı,
Altın rengin solmuş ya, seni kimler kararttı.
Mum yatsıda söndü, namın oldu zavallı.
Sallayınca birkere, mangal'da kül kalmazdı
Gök kuşağı burulmuş, buram buram sayhıyor,
Kardan atlar doruklarda, alkımlardan atlıyor,
Dağlardaki karlara, güneş hançer saplıyor,
Umman zannettiğimiz ömür, hıçkırarak ağlıyor.
Yollar büklüm büklüm, var sayalım kurdele,
Hükümsüz
Sen bizi bilirsin bizde seni biliriz
Muhabbet bağına hep, beraber gireriz.
Gam keder hüzün aslında çok gereksiz
Dostluk güzel olan gerikalan değersiz.
Unuttuk hatırı,unuttuk dostla seyranı,
Allahım affet günaha batmış kullarını.
Açık eyle gönülleri,feraha erdir yollarını
Yaşıyoruz velhasıl,bir bayram sabahını.
Dünya
Sıkı sıkı sarıldığın hayatın son bulacak,
Son anların nerede acaba nasıl olacak,
Eşin ahbabın sevdiğin toprağını kazacak,
Sevdiklerinin gözleri damlalarla dolacak. (Şubat 2006, Bilecik)
sevgili Pelit,
bu güzel şiirleri ne zaman internet ortamından elimizde kitap olarak okuyacağız gerçekten merak ediyorum. Artık zamanı çoktan geçmedi mi diye de düşünüyorum.
selam ve sevgilerimle.