Kırk yıllık dostun sözü itibar gerektirir,
Kırk günlük dostluk ise hüsran için bire bir.
Kırk yıl geçti üstünden,acı söyler doğrudur
Kırk günlük dost için olma sakın mendebur.
Güzelim seninle, gel dağlara kaçalım
Arayanlar bize sır oldu desinler
Yelkenimizi ufka, ummana açalım
Bir damlayız ya , Deniz oldu desinler,
Tasa etme meleğim düşmeyiz dile,
Biz varya biz usta
Biz neydik be bir zamanlar,
Astığımız astıktı
Kestiğimiz yollardı bir zamanlar!
Düşmanlarımız korkardı
Nereye baksam müebbet, o aynı resim,
Gırtlak hasta artık, kısıldı gür sesim
Zayi oldu boşuna, kimbilir kaç mevsim
Değersiz artık, cismimdeki saf nefsim.
Bilmiyor'musun renkler, siyah beyaz'dır bazen
Ahu ile gudubet saklanır,nazar'da asıl düzen
Duru olsun gönlün huzura erdir anını
Ruhsuz bir cesetmisin alemde amaçsız gezen
hiç çalmazmı davul ile zurna dengi dengine,
Hangi nehir akar aktığığı yönün tersine,
Hayat bu alabildiğine geçer kendi bildiğine,
İnsanız geçmişiz kendimizden derdimiz aşnafişne!
Hatırı var dostluğun, maksat kırmamak'tır,
Yalan vasfımızda yok söylenenler hak'dır,
Yüzümüz dost'a dönük, riyaya sözümüz çok'tur,
Hak'tan gelen hak'tır, inanmayan ahmak'tır.
Dargınlık neyimize, meşkte olsun gözümüz,
Dostun gözünde yegane ol,
Sakın ahbabına el olma
Şaşırıpta güzergahtan
Nahoş diline emsal olma
İstanbul'da hengame İstanbul'da temaşa,
Keşmekeş'den huzura sessizlik'de karmaşa,
Unutulmuş hayaller gölgeler'de kargaşa,
İstanbul'da bizim gibi kendi ile başbaşa.
BEN'im deme,veren Allah, eksiltmez ki lütfunu
Gözler görmez,gerçek sanır, söylenen hilafını
Fazla gurur büsbütün sarmış heyhat vücudunu
Bidar isen,dün dinlen, ikfal etme dimağını.
BEN'den sana nasihat, üzme yazık güruhunu
sevgili Pelit,
bu güzel şiirleri ne zaman internet ortamından elimizde kitap olarak okuyacağız gerçekten merak ediyorum. Artık zamanı çoktan geçmedi mi diye de düşünüyorum.
selam ve sevgilerimle.