Dertler insan için
hepside geçer gider bir bakarsın,
Züğürtleyen bezirgan
eski defterleri yakar bir bakarsın.
Zurnacının karşısında
limon yiyen çoğalır
Yattığın mezarından aman boyun kaldırma
Fincancı katırları,senden ürkmüştür hoca
Koskaca bir cemaat senden korkarmı sandın
Uykudaki aslanlar senden bi haber hoca.
Kör çarşısında sen,devam et ayna satmaya
Sana bu gece öyle hasretimki,
Özledim desem, renksiz kalır belki,
Nereye baksam! karşımdasın sanki,
Oluru yok biliyorum rüya bizimkisi,
Gel gör beni, bak şimdi ne haldeyim,
Hatırladım sabahlarının aydınlığını,
Issız ovaların kucağındaydı adın
Kaybolmuş bir kırlangıçın kanadında
Yolunu kaybetmiş bir rüzgardaydı nefesin,
Saçlarının ışıltısıydı gözlerimi kamaştıran
Rüzgarındaki serinlikti seni çekici kılan.
Sorsan sende bir kere, neden geldin Dünyaya?
Ne bıraktın geride? , neyi aldın alaya?
Çürüttüğün yılları başla artık saymaya,
Döneceksin unutma elbet bir gün sılaya
Koştum
Ayaklarımda derman kalmamıştı,
Nerden düşmüştüm bu bataklığa bilmiyorum,
Acımtırak bir gülüş vardı yüzünde,
Belkide bana acıyordu bellimi olur,
Yanmak gibi birşey
Dedim Kendi Kendime
Ama ben hiç yanmadım
Şaştım kendi kendime
Seviyorum dedim
Daldım en Derinlere
Sabahın seher vaktin de Kadıköy de? Hayırdır
Sabah beden uykudadır bir de duymaz sağırdır
Kör sabah ayazı sigara ciğeri daraltır
Sabah sabah içme sakın vebali çok ağırdır
Sorun etme kederleri elbet birgün dağılır
Kar beyazı bir vapur dönüyor seferinden,
Birden başlar bir telaş sabahın seherinden,
Ağlar İstanbul ağlar bitmeyen kederinden,
Kaybetmemiş İstanbul, o eski değerinden.
Bir sayrılık varki benim başımda,
Bırakmaz peşimi hep bir adım önümde,
Aklımdadır her attığım adımda
Marazlı olan ben değilim aslında.
Sirayet etti birden, olamadım farkında,
sevgili Pelit,
bu güzel şiirleri ne zaman internet ortamından elimizde kitap olarak okuyacağız gerçekten merak ediyorum. Artık zamanı çoktan geçmedi mi diye de düşünüyorum.
selam ve sevgilerimle.