Aklımda kalan üç sözcük,
Üçündede sen,
Önümde yığınla kelimeler,
Mürekkebimde sen...
Gözlerim her gün seni arar,
Herkes aşık olurda
Aşk ne der ki bu işe
Aşk bakar bakar
Güler belki de bize
Aşk’a dair her dize
Aşk şaşar belki bize
Denizi örttü üstüne, üşümüştü ısındı,
Rüzgar attı sobaya, sönüyordu tutuştu,
Yağmur döktü buluta, bozkır idi yeşerdi
Boş kaldığı anlarda mazi ile yaşardı!
Bir varmış derdi dedem
Birde yokmuş,
Aşka Düşenler
Yanar kavrulurmuş,
Kimi mutluluktan
Göklerdeki kuşmuş,
Umduğumu bulurum diye sakın sanma,
Zamana aldanıpta boşuboşuna yanma,
Her latif söze inanıpta hayal kurma,
Nadim olan tek sen değilsin unutma!
Erdal-ı Erda
Ey ıraklara meyl eden dost-u maşukum,
Biz kuru lafza değil suret-i asla bakarız
Beygare sözü bırak, meylet bir gönlümüze,
Cümle-i sahtevekar'a değil samim söze aşığız.
Boğazımızda Bir sizi
Durumumuz acil vak'a
Yüzler soluk ve yetersiz
Sözler alameti farika
Mübalağa söz küpten, güğümden taşar,
'Kör' göz görmüyor diye, bakar da şaşar.
Akil körler çarsında ayna mı satar?
Âmâ gözden anlarmı, görmeden bakar.
Kalmadı bende ne bakış nede sima,
Düş yakamdan lanet olasıca veca
Sen ne melun illetmişssin be böyle
Kemirdin beynimi oldun başıma bela,
Sancılar içinde sayende tüm bedenim,
Sorularla doluydu zihnimin her hücresi
Sorsam olmuyor bir kararda durmuyor
Zeka aklın sermayesi derler ya atalar
Savsam da olmuyor, Sualleri çözmüyor
Açılmıştı kapanan kapıların bir çoğu
sevgili Pelit,
bu güzel şiirleri ne zaman internet ortamından elimizde kitap olarak okuyacağız gerçekten merak ediyorum. Artık zamanı çoktan geçmedi mi diye de düşünüyorum.
selam ve sevgilerimle.