23 nisan çocuklarına hediyemdir.
Çocuğum!
Gözlerin ne güzel
Yıldız yıldız bakarsın
Neşe verdin gönlüme
Beni sardın dört elle
Huzur doldu aile
Dünyaya geldin diye
Yaşam sevinçle kılsın
Kaç kez bulundum
Ölen insanın yanında
Kaç kez
Bir nefes
Ha bitti ha bitecek
Ve bir hayat
Hastane odaları
Odalarda hastaları
Hastalarda ağrıları
Biz mi bakmıyoruz kendimize
Yoksa yaradan mı veriyor çile
Toplan dediler saat sekiz bucukta
Kulüp Ürgüp’ün orda
İstersen olma
Bindik ak bir doğana
Uyduk bizim oğlan Hakan’a
Gezecek yerler var daha
Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimselere ya da yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kişilere ya da her şeyi hoş gören kimselere derviş denmektedir.
Bizim köyümüzde de dervişler vardı. Çilekeşliği benimsemiş kişilerdi. Her yeniliğe 'gavur icadı' derler kabullenmezler ve sözünü geçirdiği kişileri etkisi altına almaya çalışırlardı. Evleri de, her köyde olduğu gibi okulla sınırdı. Gün gelir okul bahçesi sınırları ihlal edilir, gün gelir okulun meyveleri toplanır, zarar vermese de okulun malına sahiplenilirdi. Tavuğu, kuzusu okul bahçesinden hiç çıkmazdı. Bunlarla muhtar da öğretmen de baş edemezdi.
Bizim köyün dervişlerinin ninesi vardı. Şadiye kocana… yaralara ilaç yaptığını söylerdi. Kızgın arpa ekmeğini ensemde çıkan çıbana bastırarak beni bağırttığını hiç unutamam.
Ben ilkokul üçüncü sınıfta okurken öğretmenimiz ile birlikte uygulama bahçesine meyve fidanları dikmiştik. Yaz tatilinde biz öğrenciler bu fidanları haftada iki kez sulamakla görevliydik. Suluyorduk çünkü bizimle beraber fidanlarda büyümekteydi.
O günde her zamanki gibi ellerimizdeki kovaları su doldurarak arkadaşlarla okul yoluna koyulduk.......
.-Senin fidanını Mustafa kesmiş..
Neyine özenem yalan dünyanın
Her şey tabutta eriyecek değil mi bir gün
Görülmeyen sessizlik hepsi bir anın
Döğün anam, babam, bacım, karım döğün.
Tekerleri olmayan hususi araba
Kalbimde küt küt
Atan heyecanla
Kaydettin okula
Tatlı konuşarak
Yanağımı okşayarak
Annemin ardında buldun beni
Türkiye’nin, Bodrum’unda
Neyzen Tevfik parkında
Denize karşı oturup
Kartlara, yatlara
İmrenerek bakmak
Kaç kişiye nasip olur.
Konuyu RECEP USLU hocamdan dinlediğim için,bıraktığı kederi de biliyorum.
Başınız sağolsun koca usta.
Mukadderat bu,karşı gelinecek,itiraz edilecek mercii yok ki,başvursak.
Şiiriniz zaten gereğini anlatmış.
Bir söz bilirim,sahibini bilmiyorum.
HİÇ KİMSE ÖLMEK İÇİN GENÇ DEĞİL ...
Çok güzeldi RECEP hocam.
Canlı canlı dinleyen birkaç şanslıdan biri olmaktan mutluyum.
Yüreğinize sağlık.