Recep Uslu Şiirleri - Şair Recep Uslu

Recep Uslu




Haramiler dadandı ambarıma
Haşhaşiler
Ne varsa güle oynaya yediler

Devamını Oku
Recep Uslu



Kalabalık bir ormanın
Tenha köşesinde
Hüd hüd kuşu yaşarmış
Alacaları alaca

Devamını Oku
Recep Uslu




-Ahmet, Ahmet gelsene buraya nereye gidiyorsun?
Ahmet geri döndü yanımıza geldi,
-Biz hepimiz buradayız sen nereye gidiyorsun?

Devamını Oku
Recep Uslu


Yaşar’ın göğsüne silahını dayadı,
- Durdur len arabayı, in arabadan sende in lan, indirin arabanın üzerindekileri , sizde kacak var arama yapacağım
-Valla sahibinin haberi var
-Neyin sahibi
-Ayçiçek tarlasının

Devamını Oku
Recep Uslu



Hayalim miydi düşmüy dü
Acayipce bir iş miydi
Mükafat mıydı suç muydu
Yaradan bana han yapmış

Devamını Oku
Recep Uslu


Kara çocuk ve arkadaşları ilçeye yakın bir köye bağ, bahçe çapalamaya gitmişlerdi. Hepsi ondört onbeş yaşlarında zıpkın gibi gençlerdi. En büyükleri on sekiz yaşındaydı. Bu yaş itibariyle büyük olduğu için başkanlık yapıyordu. Zaten çapalama için onu çağırmışlardı. O da herkesi toplamıştı. Akşama kadar çalışıp yedi buçuk lira para alacaklardı.
Sabah ezanında yola çıktılar iki saat yaya yol aldıktan sonra çalışacakları bağa varmışlardı. Mal sahibi onları bekliyordu. Yapacakları işi gösterdi ve abileriyle bir şeyler konuştu, cebinden bir şeyler çıkarıp abilerine verdi ve gitti. Daha onu hiç görmediler. Akşama kadar aç açık bağ çapaladılar. Akşam ezanı vakti abileri herkesin parasını verdi ,
- Haydi köye gidiyoruz
Dedi. Yola koyuldular. Kara çocuk
-Ağabey siz gidin ben ilçeye uğrayıp da geleceğim.

Devamını Oku
Recep Uslu



Stabilize yolda arabamla tozuta tozuta normal bir hızla ilçeye gidyorum. Mart aylarının sonuna doğru bahar kendisini göstermeye başladı. Geceleri soğuk olsa da gündüz pırıl pırıl hava olmakta.
Zeytinli boğaz yolundan giderken yolun sağ tarafında yerde keklik gördüm. Hemen arabamı durdurup indim ve yavaş yavaş kekliğe yaklaşmaya başladım. Yakalamama az bir şey kaldı, tam elimi uzatacağım sırada pır uçtu ve az öteye kondu. Yavaş yavaş oraya yöneldim, tam yaklaştım pır gene uçtu.” Kanadı kırılmış nereye kadar uçacak “ diye bu kez tilki adımlarıyla yaklaştım. Tam tutacağım hemen ileri uçtu. Aslan adımlarıyla sine sine yaklaştım, çalıyı çırpıyı kendime siper ettim elimi uzattım yakalamak üzereyim pırr uçtu gitti. “ Bu benim aradığım kanadı kırık keklik değil başkasıdır” diye oraları aradım ama bulamadım. Geriye baktım hemen hemen bir kilometre arabadan uzaklaşmışım.
Geriye gelip arabama bindim ve ilçenin yolunu tuttum. Gideceğim yere biraz geç kalmıştım. Neye geciktiğimi sordular,
-Geç kaldın yolda bir sorun mu oldu?

Devamını Oku
Recep Uslu

Sevgili dostlar; Virüs olayı olduğundan bu yana kafamda bir düşünce var. Daha doğrusu bir anı canlandı. Çok gençlik yıllarımda ne zamandı bakayım..hani kendilerine solcu diyenlerin Amerikan donanmasını İstanbul'dan çıkarmak için gösteri yaptığı , kendilerine sağcı diyenlerin de onların üzerine yürüyüp olaylar çıkardığı yıllar olabilir. Dedim ya çok genç yıllarımda görsel ve ulusal basın bilmez de fısıltı gazetesi çok iyi bilir. O zamlarda böyle sosyal medya falanda yoktu ama duyuluyordu işte..nereden duyuluyorsa..Olay şu büyük harflerle AMERİKA BİR SİLAH YAPMIŞ, BİR ATEŞLESE BİR YIL İÇİNDE BÜTÜN DÜNYADAKİ İNSANLARI ÖLDÜRECEK ,HAYVANLARA VE BİTKİLERE ZARAR VERMEYECEK. Dünya yuvarlak olduğundan bir yıl sonra kendisine geleceğini hesapladığı için saklı tutuyor muş..Şimdi bakıyorum da bu işi Çin denilen ülke yaptı mı yoksa amerikanın eli var mı muamma. İşte insanlık ölüyor..Dua ediyorum mevlamdan başka durduracak yok. Varsa biri beni aydınlatsın. Umarım dünya hırsı olanlar ve büyüklerimiz akıllarını başlarına alırlar..Allah'ın izniyle insanlığı kurtarırlar.

Kovid ondokuz ondokuz
Boşuna çalma kapıyı
Olduğun yerlerde yokuz
Hoş sözlerine tokuz.

Devamını Oku
Recep Uslu




Adil Dedenin dünürü aynı zamanda kayınçosu kasabalı çocuğun dedesi kara Ali derin hocadır. Hafız da olabilir. Çünkü hatırlıyorum hem araştırma yapardı hem de tahta bavulun üstünde divit kalemle kendi yaptığı mürekkeple yazılar yazardı. Arap harfleriyle yazdığı yazıları ondan sonra gelenler ne yaptılar bilmiyorum. Ya camiye vermişlerdir ya da yakmışlardır. Evde ne kadar Kur-an-ı kerim varsa hepsinin okunması lazım okunmazsa günah olur onun için okunacak kadar tutun düşüncesi hakimdir büyüklerimde. Dedem öldükten sonra lazım olmaz diye kitaplarını kaldırmışlardır.
Ali Dedemden bana geçen araştırma huyu var, bende araştırmayı ve okumayı çok severim.
Bu aralar Süleyman Ateş’in Kur-an-ı Kerim tefsirini okuyorum, bunun yanında çevirisi İskender Durmaz tarafından yapılan Son Ahit kitabını okuyorum. Bunlardan çıkardığım bazı bilgileri aktarmaya çalışacağım. Bilimle, İslamın buluştuğu bazı noktaları yazacağım.( Bu arada ben arap harflerini okumayı bilirim de anlamlarını bilmem.) Umarım başarabilirim, doğrusunu Allah bilir.

Devamını Oku