Ruhları yaratmış yaradan
İnsanlık yaratılmadan
Toplamış mahşere
Altın fanus içerisinde
Resul’un ruhu göklerde
Bu ruha
Vaktin birinde bir padişah varmış, Bir gece atlas yorgan ve döşeklerde yatarken bir rüya görmüş. Sabahı zor etmiş, hemen tellalcı başını çağırmış:
-Tiz bana rüya tabircilerini çağırın….
Rüya tabircisi gelince:
-Tiz söyle bakalım ben bu gece nasıl bir rüya gördüm…hemende yorumunu yap…
Rüya tabircisi:
-Haşmetlüm, ben gördüğünüz rüyayı bilemem,nasıl yorum yapabilirim ki…
Geçen ay içerisinde Kocaeli fuarının yan tarafında bir stant kuruldu.NCITY Alışveriş merkezinin yanındaydı bu stant. ST.PETERSBURG balmumu heykelleri sergisiydi.Kızımın ısrarı ile gidip görmek istedik.Giriş kapısında biletlerin satıldığı yerde yaşlı bir teyze ve genç bir hanım vardı.Beşer lira dediler….öğretmenlere bu tür sergilerin parasız olduğunu söyledim şaka ile..bizde de dört lira o zaman,dediler ve ailecek sergiyi gezmeye başladık.genç ve güzel bir hanım sergideki şahıslarla ilgili bilgiler vermekteydi.SergideCengiz Han,Timur,Uluğbey, El Farabi, Nepoleon, Dostoyevski, Leonardo da Vinci, İvan Grozni, 1.Peter,1.Katerina, XV.Luis, Markiz de Pompadour, Kazanova, Kont Kaliostra, Baron Münchausen, Çar II.Alexandre,De Eon, Karl Marx, Lenin, Stalin,Brejnev, Michail Gorbaçov,Boris Yelsin,Beatles, Elvis Presley, Prenses Diana,Arnold Schwarzenegger,Fatih Sultan Mehmet, Şeyh Şamil, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, Kemal Sunal, Teknik Görevli,Hürrem Sultan,Mimar Sinan, Osman Bey, Atilla, Yunus Emre, İbn-i Sina, Barış Manço, Alpaslan, Fuzuli ve MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ‘ün balmumu heykelleri vardı. O kadar canlı yapılmışlardı ki insana hemen konuşacaklarmış gibi geliyordu.Ben çok beğendim.Atatürk’ün önünde hazırola geçtim, önümü ilikledim ve yarı sessiz yarı mırıldanarak ona layık olamadığımızı, bıraktığı güzel ülkede her türlü kirliliğin çirit attığını, terörün alıp başını gittiğini, göklere çıkardığı Türk kadınının bir avuç bez için kişiliğini kaybettiğini, insanlarımızın okumayı ve araştırmayı sevmediğini,cennet ödülü cehennem korkusu ile tembelleştiğini, idare edenlerin halkı sömürdüğünü….. gibi çeşitli düşüncelerimi, karmakarışık çeşitli düşüncelerimi söyledim.Kendimi Atama şikayet ettim.Benim böyle mırıldanarak orada durduğumu görenler garip garip bana bakarak resimlerini çekmeye devam ettiler.Bende başım önümde çıkarken kapıdaki yaşlı teyzenin Atatürk’ün manevi kızı EMİNE KÖSE ALAN olduğunu öğrendim.Hemen elini öptüm ve “ ona layık olamıyoruz” dedim. Doksan üç yaşındaki Emine anne bana “ GELECEKTEN ÜMİTLİYİM” dedi.Ben niye ümitli olmayayım ki….daha çok çalışacağım söz.
Allahım, ben evimi barkımı, çoluğumu çocuğumu geride bırakıp sana geldim, senin emrini paygamberimizin sünnetini yapmak üzere sana geldim.Bana ve eşime güç kuvvet ver.Sağlık ver.Bu görev ve ibadetleri başarıyla yapalım.Sen yaptığımız bu görev ve ibadetleri kabul eyle.Ev sahibi misafirin isteklerini yapar diye öğrendik senin emirlerinden, bizleri bağışla bizleri affet.
Tüm İslam alemi işte senin yanında ve karşında duruyor. Onlara yardım et ve gerçek islamı yaşamalarını sağla.Senin adın anılarak insanlar birbirini öldürmesin.Aklımızı güçlendir.Kötünün oyununa gelmeyelim.
Evimin düzeni bozulmasın. Çoluğumu çocuğumu hidayete erdir. Neslimden inkarcılar çıkmasın. Onları senin emirlerine uyanlardan eyle.Onlara esenlik ve sağlık ver, uzun ömür ver.Bana ve bize acılarını gösterme.Senin rızan üzerine yaşamayı ve senin rızan üzerine ölmeyi ve Müslüman olarak ölmeyi bana ve neslime nasip eyle.
Yaşadığım müddetçe kendime, topluma ve sana yararlı olmamı sağla. Faydalı olmamı sağla. Bilerek ya da bilmeyerek kötü işler yaparsam beni bağışla beni uyar. Ben buraya gelirken pek çok kulun selam söyledi, onları kabul et ve buraya gelmelerini nasip et.
Ben milyonlar içinde aciz bir kulum. Duam ve isteklerim ne kadar kabul olur bilemem , benim istek ve dualarımı kabul eyle.
Sağ salim yurduma dönmemi ve iyi vatandaş olmamı sağla. Allahım benim ailemden ahrete gidenleri bağışla, cehennemi gösterme.
Mesut AKBULUT - Recep ´USLU´ ama kargalar ´YARAMAZ´!
[email protected]
Saha Komiseri deyip geçmeyin... Meğer saha komiserleri içinde ne cevherler varmış da haberimiz yok... Önceki gün saha komiserlerimizden Süleyman Karakaş, Kurban Erguvan ve Recep Uslu geldi. Recep Bey´i iyi tanımıyordum... Kurban Bey, Recep Bey´in şiir yazdığını söyledi. Recep Bey´in ilk şiiri ilkokul dörde giderken Yonca Dergisi´nde yayınlanmış... Recep Bey, şiirlerinin Antoloji.com sitesinde yayınlandığını söyledi. 1950 Bilecik doğumlu olan Recep Bey, emekli öğretmen. Son öğretmenliğini İzmit Merkez Akşemsettin İlköğretim Okulu´nda yapmış. 5 yıldır da saha komiserliği yapıyor. Recep Bey´in ´kargalar´ şiirini çok beğendim... Zira İzmit Demiryolu Caddesi´nde kargalarla başımız belada... Recep Bey şiirin hikayesi için ´Hani tepene kuş pislerse ´nasiptir´ derler ya... İşte öyle bir şey... Nasibini bol isteyen çınarın altına otursun´ diyor... Recep Bey, saha komiserleri için de şiir yazmış... Onu daha sonra yayınlayacağım..
Recep Bey´in ´Kargalar´ şiiri şöyle;
Sümbül ebegümeci sardunya
Kaktüs menekşe açelya
Fesleğen gecesefası karanfil
Beyaz, kırmızı mor açmışlar
Balkonu süslemişler
Kıymet Hanımın çiçekleri
Giydik beyaz kefenleri çıktık yola
Telbiye getiriyoruz bakarken sağa sola
Geldik dediler indik arabadan kol kola
Allahım sana geldik Muhammedim evindeyiz
Kabe’ye yaklaştıkça çok güzel kokular duydum
Sevgi barış gönülleri
Hayıra açıktır elleri
Hoş sohbettir dilleri
Müminler din kardeşidir.
Yönü bir imanı bir
Hasan Dağı tepesi
tepesinde çeşmesi
ne hoş olur içmesi
dibinde
Ömerlerin çamlığı
çamlığında mantarı
Bir nisan sabahı
Güneş pırıl pırıl
Şırıl şırıl akan derede
Saka,serçe beraber oynaşır.
Aşk gibi kokar çiğdemler
Konuyu RECEP USLU hocamdan dinlediğim için,bıraktığı kederi de biliyorum.
Başınız sağolsun koca usta.
Mukadderat bu,karşı gelinecek,itiraz edilecek mercii yok ki,başvursak.
Şiiriniz zaten gereğini anlatmış.
Bir söz bilirim,sahibini bilmiyorum.
HİÇ KİMSE ÖLMEK İÇİN GENÇ DEĞİL ...
Çok güzeldi RECEP hocam.
Canlı canlı dinleyen birkaç şanslıdan biri olmaktan mutluyum.
Yüreğinize sağlık.