Gelecekteki dünyayı düşlüyorum,
Her canlı bir tablet hap alır
Bir yıl tok kalır.
Yeme,içme hak getire
Ne diye üç öğün uğraşılsın ki?
Toprağı seramiktir, mermerdir taşı
Yaprağı ipektir küfeyle taşı
Her genci yiğittir sorulmaz yaşı
Bilecikliyiz biz Bilecikli
Şeyh Edebali ata nasihat etmiş
Beşyüzkırk günde kızana gelip
Yüzonbeş günde on iki yavru doğurur
Sürüler halinde on yıl dolaşır
Seher vakti, gün batımı, gece yarısı
Bağa bahçeye, tarlaya tabana
Zarar veriri
Tadına hiç doyulmaz
Her çalıda bulunmaz
Çiçek değil yolunmaz
Kabuk yok ki soyulmaz
Dağda kırda aranır
“Hac Arafattır”
Hz. Muhammed (s.a.v)
Arafat’a çıkacağım
Hep Kabe’ye bakacağım
Günahımı yakacağım
Katil kahraman oldu vatanda
Bağırdık hep ermeniyiz diye
Mehmet’im vurulup yatanda
Gözünü aç gör Ömer Ağa
................
Yüzüme baka baka yalan söylüyorsun
Toplanın dostlarım
Toplanın çocuklarım
Bayrammış, düğünmüş gibi toplanın
Başka zaman gelmezsiniz
Size son kez sözüm var
Verilecek son öğünüm var
Kalbimin sahibi gözümün nuru
Hayatım seninle yaşantımın onuru
Günümün öğünü
Birlikte yaşadık biz, bu günü ve dünü.
Kederler Ağrı dağıydı, sevinçler ova
Yine de yaşadık doya doya
İkiyüzseksen gün dolunca
Hak vaki olunca
Dünya renklenir
Ana baba şenlenir
Oğlan kızı bu yana
El,ayak, akıl beklenir
Ormanın güzelliği bir başkadır
Bahara girerken
Çam kozalakları müziktir
Açılırken
Çıtır çıtır..
Konuyu RECEP USLU hocamdan dinlediğim için,bıraktığı kederi de biliyorum.
Başınız sağolsun koca usta.
Mukadderat bu,karşı gelinecek,itiraz edilecek mercii yok ki,başvursak.
Şiiriniz zaten gereğini anlatmış.
Bir söz bilirim,sahibini bilmiyorum.
HİÇ KİMSE ÖLMEK İÇİN GENÇ DEĞİL ...
Çok güzeldi RECEP hocam.
Canlı canlı dinleyen birkaç şanslıdan biri olmaktan mutluyum.
Yüreğinize sağlık.