1959 doğumlu, ilkokul mezunu, marangoz
Gözlerinde yas var hep karalısın,
Ta gönülden vurgun ah! yaralısın,
Sorduk; kul Recep hey! sen nerelisin?
Dedi; il Sakarya kazamız Hendek...
Bırakmıyor şu sefalet yakamı,
Günden güne artıyor da bitmez vay!
Bahtım bana bu ettiğin şakamı?
Gözyaşımı kimse görüp silmez vay!
Düz yolum yok sarptan sarpa aşırdım,
Yıllar geldi geçti su gibi aktı,
Şimdi mevsimlerden hazanım benim,
Felek ondurmadı kül etti yaktı,
Böyle böyle tüter dumanım benim.
Gördüm kemâline yaşım kavuştu,
Ah! o günleri görsem, kavuşabilsem keşke,
Seni yerleştirirdim, gönlümde sırça köşke
Gözümü kamaştırır, yârim o mah cemâlin
Doğuşun pek güzeldir, görmeyeyim zevalin
Sadece yıldızlar göz kırpıştırır,
Gece gökyüzü ıssız ve sessiz.
Yeryüzüde sanki büyük bir makber...
Canlanıp dirilmek için; sabahı bekler.
Yedi kat merhale ötede döner....
Orda ne kin ne kavga vardır.
ne düşmanlık nede riya.
Görünsede göze vahşice,
Herşey koyun, koyuna.
sanki kardeşce...
Bu gün eylülün biri,
Yüreğim kıpır kıpır.
Kanatlanıp uçmak ister ne için?
Alır gider maziye beni.
Gönlüm geçmez hevesinden,
Hey gidi deli! ..
Baktın gülzara ne gördün? Gülü yâr sandığın çoktur,
Ayrılığın katresine hasreti bandığın çoktur.
Erişilmez yâr duruyor muhkem kale içersinde,
Aşktan serhoş kapısına gidip dayandığın çoktur.
Yıldırım gibi yağar fitnecilerden ateş,
Yaralar kaşınarak koparılır kabuklar.
Üstü bayraklı geçer sıra sıra tabutlar,
Kiminde asker oğul kiminde üç günlük eş,
''Demokratik açılım'' der demez düştü ateş...
Hem dolar hem boşalır fani dünya beşiği,
Maveraya yol varmış bulalım mı? Beraber.
Giden nereye gider? Atlayınca eşiği,
Kaç ulak çıkardımsa getirmediler haber...
Görebilene ayan ne ibretli camekân,
Reyhan, yörük obanın eşi yok has kızıydın,
Sümbül, çiğdemden alâ benzerdin yaban güle.
Reyhan, erişilmeyen süreyya yıldızıydın,
Bilmem saçların yine; kara mı lüle lüle? ..
Terk ettiğinden beri garibim bu mahâlde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!