Gel sandal çalalım seninle, kaçalım..
Benim bir adam var, tüm kıtalardan uzak
Ufkunda solgun bir güneş batmada sürekli
Gece olsaydı yıldızlar sahile vururdu
Yükselseydi güneş, tutup indiremezdim
Sonra aklımın bir köşesini kavururdu
Pişman değilim..
Belki biraz mahsun,
Belki sarhoşum..
Rindane bir şiir gibi,
Kadehlere dolmuşum..
İçilmiyorum..
Işıkların sahibi kör etti beni,
Ellerimdi, tenimden ruhumu çaldı..
Kader, beni bahçemden apansız derdi,
Taşında ismim yazan mezara attı..
Sarıldım toprağına, irkildi ruhum,
Bak dedi,
Bak, ay..
Gözleri herşeyden parlak,
Gözleri hevesimde kursak
Öyle güzel parmağı işaret etti,
Bir şey saklıyorum kendimden, söylemiyorum..
Her kuyuda nidâsı yankılanır sırların,
Kazıldım, derinleşiyorum..
Hoyrat kayalarıyla haşmetli dağlar,
Çok duydum önceden,
Yaşadığımı yeni anlıyorum..
Tarifi için kelime bulamadım,
İsmini kullanırdım bana kalsa..
Bana biraz sen oldu sanırım,
En kötüsünden hem de ,
Güneşe baktım,
Gözlerimden süzüldü aydınlık..
Bulutların masum beyazı artık,
Yuvalandı içime de, ısındım..
Yosun tutmuş denizdeki taştım..
Aşındım..
Yay öyle gergin, yalvarıyor, bırak,
Sabır, parmaklarımdan akan kandır,
Bir okun ucuna sarılmış bıçak,
Atmasam da hedefe varacaktır..
Kurtuluş yok,
Bir belâ gibi başıma geliyorsun,
Hoyratça çiçekler koparıyorsun..
Yalan yok,
İmreniyorum çiçeklere,
Ellerim özeniyor ellerine,
Yine yattım üstüne kor gibi hayallerin
Sabah ezanı müddet, bir parça sızmak için
Birdenbire saplandı alnıma kurşun gibi
Uzaklardan bakıyor gökyüzüne gözlerin
Bilmem hangi yıldızdır tutsam indirsem yere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!