1)
Âsumandan âsude bir kuş yerlere düştü,
Bilmem beni kaç yangın başucunda bölüştü..
***
2)
Bir âmâyım ben nihayetsiz labirentte,
Sendin değil mi ?
Ay değildi, o gecenin yarısı
Boğazlanmış koyunlar gibi bulutları kanatan..
Sendin, değil mi ?
Hevesle uzattığımda başımı,
Boynum için bilenmiş o bıçağı yerlere atan..
Bir yerden dönüyorsun sessizce,
Eski bir pencereden izliyorum..
Islanmış rüzgarlar eşliğinde,
Bana gelmiyorsun, biliyorum..
Dudakların kurumuş bir gülü öpüyor,
Yalvarırım,
Beni bir feryadına sığdır,
Gözyaşında ıslansın dünyam..
Sevdana ger beni, göklere kaldır,
Sen, ey sonsuz deniz,
Derininde boğulsam..
Yaşamak mı ölüye ?
Tut ki ben deliyim
Kalbimde nöbetin
Yokluğunda vurur da
Yürürken sendelerim
Uzaksın,
Aramızda hiç birşey yok..
Saçlarını açmış,
Bir kenara dayanmışsın..
Sende bir sızı var,
Öpsem, kanardı dudaklarım..
Yaraladı ufku ay, kan değdi bulutlara..
Davettir maveradan, mehtap düştü yollara,
Son yolcu uzaklara sessizliği sürükler,
Belli ki mecburdur, onu gölgesi itekler..
Gönülden vurdu temaşan,
Yıkıldı dünyam nasıl bu denli..
Bilmezsin, sızlar dinmez,
İsterdim tat sende bu derdi..
Yansam yanmaz, ölmek bile az,
Hasret bana temelli..
Öyle yok ki bende gam, ne keder, ne de derdim,
Gerildim bir çarmıha, yalnız bunu söyledim..
Söyledikçe güldüler, sevdiler söyledikçe,
Görmediler hiç beni, kendimi göstermedim..
Biri dedi, "Derdin yok, sen ise gülüyorsun,
Sen hiç ağlamadın mı ?
Kalbin gözlerinden ne çaldı ?
Beni tanıyor olmalısın,
Gözlerine sürdüğün hüzün benim..
Dudağındaki heves için,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!