Kırk yıl oldu, altısı da ziyade
Eğri oturup, düz konuşamadım
Bunca sene Hak yolunda gitsem de
Menzil-i maksuda kavuşamadım
Alamadım Hacı Bektaş’tan himmet
Kömür gözlüm yollar bağlı nedendir
Gurbet elde garip kaldım neyleyim
Ayrılığa ferman bilmem kimdendir
Bu gönlümü derde saldım neyleyim
Ayırdılar seni benden cevrile
Korkmuşsa serçe kartal pençesinden
Bir çığlık olmuştur mazlumun duası
Kaçarsa çocuklar babanın öfkesinden
Cinnet olmuştur artık gönüllerin pası
Sinince öğrenci hocasının öfkesinden
Kaf Dağı’nda ankadır
İlimlerden simyadır
Çölde serap, hülyadır
Buralarda kul hakkı
Dide giryan, gönül hayran, dizde kalmadı derman
Kerem kıl bendene, olma nihan kurban olduğum
Gözüm yollarda kaldı, hasretinle yanar yüreğim
Etsen kulunu vuslatınla handan kurban olduğum
Ben ki maceracı bir karakter değilim
O yüzden çıkamam uzun yolculuklara
Ne var ki kaderime boyun eğmişim
İstemsizce kanat çırparım ufuklara
Deli gönül mahzun olma
Sayılı gün çabuk geçer
Gam yükünü sırta alma
Sayılı gün çabuk geçer
Üzülmeyi bırak artık
Bu mürde gönlüm yine
Dert yükünü yüklendi
Bilmem ki neden niye
Kuru gözler nemlendi
Ne evlat ne akraba
Sade hale takılma
Evvele nazar eyle
Yalnız evvelde kalma
Ahire nazar eyle
Mala mülke aldanma
Bilir misin ey cana
Neden geldin cihana
Boşa yaratmaz Allah
Nedir bundaki mana
Hak gizli hazineydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!