Mecnun olup diyar diyar gezerim
Ateş düştü yüreğime efendim
Aşkın ile ölmektir tek dileğim
Ateş düştü yüreğime efendim
Keremin pek çoktur bendelerine
Yorgun, bitkin bir halde Elhamra kapısında
Uzanmış yatıyorken bir bankın ortasında
Yaklaşmış bir kafile başlarında rehberi
Demiş siesta bir gelenek eskiden beri
Bilir misin ey dil nedir dünyada müşkil mesele
Doğruyu bulabilmektir ki sana en uygun gele
Doğrudur nebi resul var, gönderilmiş diyar diyar
İnsansa nefsine uyar, nebi resulü ne bile
Esman parlar her eşyada
Zatın ise varestedir
Zahir tezat var eşyada
Hakikatte şayestedir
Gölge varlık bu kainat
Bütün Dünya benim olsa yine gülemem
Bir sır saklıdır bu muammanın içinde
Sultan olsam asla mutluluğa eremem
Gönül huzurum bir güvercin nefesinde
İnsanım içten sevemem ki bu dünyayı
Uykudadır insanlar
Ölünce uyanırlar
Şu gaflet uykusundan
Sen uyandır Allahım
Sevmem batıp gideni
Gel ey gönül anlaşalım, kem sözden alınmayasın
Ahd edip kavilleşelim, vurana darılmayasın
Hak’tan ne gelirse başa, ister hüzün ister neşe
İkisi de hoş temaşa, ayrı gayrı sanmayasın
Ey dil boğulma kesrette, gel tevhide gel tevhide
Necat bulursun vahdette, gel tevhide gel tevhide
Kesret görünür surette, tevhid vardır hakikatte
Dikkat ile nazar et de, gel tevhide gel tevhide
Gönül Hakkın evi imiş
En kutsal bir yeri imiş
Kabe’den ileri imiş
Yıkma gönül sarayını
Kimseye hor gözle bakma
Kalsan dünyada avare
Fakir, yoksul ve biçare
Gönül darlığına çare
Gidip varmaktır o yâre
Ne mal mülk ne de para




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!