Sabahtan cemalin seyran eyledim
Gönüller perişan elinden sunam
Nice bekleyeyim gurbet illerde
Hiç bilir yok mudur halinden sunam
Tıyg-ı gamzelerin müşk ü bü kokmaz
Yine dosttan haber geldi
Dalgalandı taştı gönül
Yar elinden kevser geldi
Derya gibi çoştu gönül
Kılavuzum Şah-ı Merdan
Dün gece dün gece seyrim içinde
Seyrim ağlar ağlar Pir Sultan deyi
Gündüz hayalimde, gece düşümde
Düş de ağlar, ağlar Pir Sultan deyi
Uzundu, usuldu dedemin boyu
Hızır Paşa gibi zalim var ise
Ne yapayım benim de bir ahım var
Senin tuğlu padişahın var ise
Benim arkam kalem bir Allah'ım var
Şol icra Tanrı'sız yatmaz uyumaz
Hasretin beni hasta eyledi
Derdimin dermanı Şah sen mi geldin?
Bu garip gönlümün bağı bostanı
Ayvası turuncu Şah sen mi geldin?
Bülbüller ötüyor dostun bağında
Her sabah her sabah yüzüme gülme
Kalbinde Hakk'ın yok dilinden gayrı
Adet eylemişsin dara durmayı
Alnında günah çok terinden gayrı
Dil ile her yola varmak istersin
Gönül arzediyor dosta gitmeyi
Aman Allah yolun pareler beni
Ölem de kurtulam elin dilinden
Yuyalar kefene saralar beni
Bu dünyada hiçbir eyi kalmamış
Gönül azm ediyor azm-i didarı
Yenilmiyor efkarımız ne acep
Garip bülbül gibi kılarım zarı
Açılmıyor gülşenimiz ne acep
Her dem aşkın kervanları çekilir
Meyil verme nasa murdar olursun
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Tutulur dilin söylemez olursun
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Bir gün olur çıkarırlar evinden
Ela gözlü yardan bize gel oldu
Varamam şu yerler yazlanmayınca
Hiç talip kalmadı ehl-i dil oldu
Gerçekler bilinmez izlenmeyince
Ali'yi sevenler ayan eylemez
"Şu ellerin taşı, hiç bana değmez,
İlle dostun bir tek gülü yaralar beni !"
Kalleş hızır
Breh breh