Diken arasında bir gül açıldı
Bülbülüm bahçene ötmeğe geldim
Bezirganım yüküm gevher satarım
Ali pazarına dökmeğe geldim
Baç'ım vermeyince yüküm satılmaz
Gün tutuşur canım gece tutuşur
Zindanlarda tutsak canlar tutuşur
Gülüm toprak olur yele karışır
Yürür gelir canlar yollar tutuşur
Sıvas ellerinde sazım tutuşur
Deli gönül inil inil inleme
Kadir mevlam hasretime sal beni
Viranlıkta görsen baykuş sanırsın
Bir huma kuşuyum sen de bil beni
Ulu bezirganım kumaş satarım
Gafil olman hey erenler
Gelen Murtaza Ali'dir
Yezid'e batın kılıcın
Çalan Murtaza Ali'dir
Alçağa tutmuş yüzünü
Hey erenler bir hayale uğradım
Gafilim bu yere geldim bu gece
Garip düştüm kimse bilmez halimden
Kadir Mevla'm eyle yardım bu gece
Katar katar zibalar, sen ben güzel
Gelmiş iken şu dağları gezeyim
Ölüm ile ayrılığın elinden
Dertsiz bulamadım derdim yanayım
Ölüm ile ayrılığın elinden
Yaz gelince bulanayım coşayım
Arzulayıp Hak demine gelince
Gönülde kin kibir eylemiyesin
Hakikatın kubbesine girince
Zinhar kötü kelam söylemeyesin
Evliya cemidir sayılmaz hatır
Açıldı Cennet kapısı
Lal-ü güherdir yapısı
Kıldan incedir köprüsü
Geçebilirsen gel beri
Canımız melek canıdır
Kırklar ile yedik içtik
Kaynayıp sellere coştuk
Baş koyup niyaz eyledik
Geç otur meydan dediler
Can dediler pir dediler
Dostun bahçesine bir hoyrat girmis
Korudur hey benli dilber korudur
Gülünü dererken dalını kırmış
Kurutur hey benli dilber kurutur
Şu meydanda serilidir postumuz (*)
"Şu ellerin taşı, hiç bana değmez,
İlle dostun bir tek gülü yaralar beni !"
Kalleş hızır
Breh breh