İkimiz de biliyoruz başa mı döndük ne?
İkimiz de biliyoruz üşüyordum bu yüzdendi onca tene dokunuşum
Hiç biri ısıtmadı bu üzerimde gördüğün kirli bir günah gömleğiydi,
Çıkardı mı tövbe benden yana Tanrı benden,
Git şimdi kurtar kendini yoksa kenti yıldız yıldız dökeceğim dudaklarına.
Ve bir Ankara'nın gri yarasında daha,
Içimi Sezen ile pansuman ediyorum.
Küflenmiş duvarlarıma çarparken agresif duygularım,
Sev beni..
Gece uyurken sev...
Gündüz ilk gözünü açtığında sev...
Kahvaltı yaparken, işe giderken sev beni..
Ne zararım olabilir ki?
Sev beni, hiç olmayan babam gibi sev,
Mavi bir renk seni ne kadar sevebilir bilmiyorsun,
Hele yara izlerin varsa..
Öyle bir dokunur ki Mavi şairler sana, şaşırırsın..
Parmak uçlarında ki her çizgi senden bir şey alır, sana bir şey katar..
Cebinde taşıdığı Mavi bir kalem ile, avuç içlerinden başlar seni yazmaya..
Bileklerine, boynuna, tenin her zerresine, kokuna yazar seni, şaşırırsın emin ol..
Eğer Seninle bir gece yarısı, ulan sokak lambası altı öpüşemeyeceksem o gecelerin yarısı neden var,
Eğer sevişerek güne başlayamayacaksam Gün neden,
Neden var uyku araları ben boynunun kokusunu içime hapsetmeyeceksem?
Seninle gün batımlarında öpüşemeyeceksem bir çınar altında tüm o ağaçlar, gölsesi, dudaklarım niye var?
Yusuflaşıyordu yüzü,elleri, uykuları...
Hissediyordum taa içimde...
İçimin soğuk Mavi kuyularının derininde...
Hayır! Biliyordum..
Ben Züleyha Soylu bir Aşkla severken O'nu..
O parmak uçlarımı kanatırcasına..
Bu gecede yokluğunu takip ediyorum
Dünya'nın sessizliği içinde...
Yıldızlar diyorum, hangisi gülümsemen kadar aydınlatabilir ki gece mi?
İçimde ki kalabalıktan bahsedelim mi bugün...
Bir kız çocuğunun,
Acısı derin yarasından...
Bir şiirin solu bile olamayan bi baba tarafından,
Kendini yok edercesine kendinden kaçışından...
Yarasından utanan ve yarasını kendi elleri ile kanatan,
ve anlatmak istediklerim vardı..
uzak diyarlardan tanımadığım insanlara..
yazdıklarım vardı kaç şişe içinde kaç denizden aşarak kıyıya vuran...
vardı bir çok şey söylenmek üzere hep bir kenarda duran..
uzaklardan seslenen bir nida idi sesim
siz dört mevsimli insanlardınız kendi içinizde ben ise mevsim'sizdim..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!