Seni en çok ben severim,
İnanmazsan,
Şiirler astığım kirpiklerine sor,
Öptüğüm saç diplerine,
Yara izlerine sor onlar söylesin,
Seni en çok kim sever?
ve İstanbul dudaklarımdan ısırıyor gitme diye
bense şehvetine boyun eğsem mi bilemiyorum
dudağımda bıraktı izle ve ağzımda bıraktığı o haz dolu tat ile biliyor ki yine geleceğim hemde çırılçıplak bir şekilde
hem İstanbul biliyor kaç kez soyundum düşlerimden gecelerine
Velhasıl ya Ankara?
onunla yaşadım ben ilklerimi yani Ankara karım benim İstanbul metresim
Yanlış yaptığım çok şey var mesela kışın o son ayında doğmamalıydım...
Mesela sevmemeliydim maviyi bu kadar,
Mesela geceye soyunmamalıydı düşlerim…
Gülüşlerimden intihar etmemeliydi her seferinde, lacivert hüzünlerim.
Gitmemeliydim birinden sevilince.
Arkamı dönüp uzaklara gitmemeliydim.
Kim bilir gecenin kaçı şimdi orada..
Yani diyorum ki aklımın saati sende kaldı...
Akrep ile yelkovanın keyfi kaçtı...
Çay içilir, kahve yapılır, kırk yıllık hatırların kapısı çalınır..
Ya da ne bileyim yemek yenmez mi yani
Uzun yoldan geldin, kaç kadının dehlizlerinde uyuttun kendini?
Zengin bir adam olsun istiyorum ben sevgilimi
Şöyle cebinden değil,
Yüreginden taşsın...
Kırık bir lamba mı o elinde ki?
Yapma böyle aydınlanamam.
Kumral bir gece seyrindeyken sen,
Dudağından mavi mavi öpeceğim.
Seni binlerce edebi metinde anlatıp,
Seni Shakespare gibi seveceğim.
Gülüşünde ki acıdan öpesim geldi..
Içimin kanamasına pansuman ol istiyorum,
Sen ağrılı ben kan revan içinde
Bir şiirde sevisip öleceğiz öylece bu gece..
Hadi sarıl başka bir tene, kirlet onu, temizle
Seviş onunla, alış kokusuna
Ne fark edecek bilmem ama
Hiç bir ten, günah, parfüm
Ben olmayacak biliyorsun
Hadi istediğin kişi ile aldat kendini
Biliyorsun sende adında ki harflerin kalabalıgı gibi biliyorsun!
Cehennemdeyken sende ateşimi harlayanlardandın..
Yandım bitti, şimdi ben küllerinden doğan bir Anka'yım..
Kar bile sıfırı görmeden düşmüyor toprağa..
Önce sıfırı göreceğim..
Sonra seveceğim seni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!