O yâr ile geçen, her ânın bahâr
Yüreğin onunla, bir başka atar
Ömre ömür katar, bir tebessümü
Acısı kederi, kalbîni yakar
Dostun acı sözünden, bir ân nutkun tutulur
Donup kalırsın sanki rûh bedenden ayrılır
Düğümlenir boğazda, nice sözler yutulur
Cân deyip güvendiğin, bir gün senden ayrılır
Hani o senin cânım, cânân dediğin insân
İstemesem de, bir adım dâhî uzağa gitmeyi
Yanında iken, korkarım her ân onu incitmeyi
O huzûr verir, hayâliyle de olsa meşk etmeyi
Bu nasıl bir his, adını, sanını koyamadığım
Onun ilk hâli, değişmez, her ân kalbîmde, benzimde
Dünyâya her gelen, melek gibidir
Ne söylenilirse, ona inanır
Saygı ve hoşgörü, edebindendir
Akıl ve bilgiyle, kişi donanır
Yaratılanların, şahıdır insân
Her bir kulun kısmeti, saklıdır gün içinde
Canhıraş emek harcar, o rızkının peşinde
Az çok helâl kazancı, her birinin cebinde,
Akşam olunca herkes, huzûrla döner eve
Tatlı bir telâş başlar, gün bitimi anında
Her yeni gün rızkıyla, bereketiyle gelir
Gün doğmadan herkes de, tatlı bir telâş başlar
Hâk olana ulaşmak, hepsinde ortak fikir
Helâl lokma içinde, emek, alın teri var
Memur, işçi, işveren, farkı yok birbirinden
Gecenin karanlığı, üstüne çöktüğünde
Anılarla yüzleşir, bir zerre ayırmadan
Hepsi de kalbî yakar, akla her düştüğünde
Yaşanan hâtıralar, unutulmaz hiç biran
Ne tuhaftır! geçmişten, hiçbir ders alamamak
Merhameti ile, görüp gözeten
Keder ve tasamda, yegâne çârem
Doğruyu yanlışı, bana öğreten
Nûr annem, cânımdan, öte canpârem...
Kendinden evlâdı, için vazgeçen
Âr damarı, çatlamışsa nâfile
Ondan olmaz, eş dost nede âile
Kibir girmiş, ruhâ, beyne bedene
Onla geçen, her anın olur çile
Onlar heran, her yerde güçlü haklı
Bir umut der yârin, yolunu gözler
Yüreği hasretle, yanıp kor olur
Ondan ufacık bir, kıvılcım bekler
Âşkta olmaz gurur, aranmaz kusur
Öfkeyle söylenen, acı bir sözcük
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!